Zufar
Halkın çoğunluğu bahis konusu emektar mahalleleri, babalarının ve dedelerinin hatıralarına şehadet fail zamanı ve tinsel müşterek bedel kendisine görüyor.
Zufar kentindeki emektar sokaklar da sakinleri kerpiç ve taş evlerden beton ve demirden işlenmiş çağdaş konutlara taşınmadan önceki sahn kırcı bulunan harabelerin müşterek örneği.
Geçmişe duydukları hırslı birtakımı Ummanlıları, duvarları tarihin hatıralarıyla kırcı evlere yenileme ve ihtimam düşüncesince dönmeye itiyor.
Evlerde ve mahallede İslam mimarisinin izleri
Umman'ın emektar mahalleleri İslam mimarisinin ruhunu yansıtıyor.
Tarih araştırmacısı Salim bin Akil Mukaybil, Zufar'daki mahallenin de İslam toplumundaki mahallelerin müşterek parçası bulunduğunu belirtti.
Mahalledeki evlerin iklim akımı olması gibi denize icra vekili güneye cephesi anlamında sıralandığını kaydeden Mukaybil, evlerin dairevi yahut dördül biçiminde nesir edildiğini, caminin de bu mahallelerin iltisak noktası bulunduğunu dile getirdi.
Mukaybil, "Şimdi emektar müşterek caminin önündeyiz. 1774 senesinde nesir edilen Akil Camisi, Zufar vilayetine müteallik Selale kentinin en emektar camilerinden bir tanesi kendisine benimseme edilir. Cami 10 sene önceki baştan restore edilmesine karşın emektar İslami üslubu koruyor." sanarak konuştu.
Evlerin anne girişlerinin güneye baktığını ve pencerelerin mustatil şekilde, İslami üslupta tasarlandığını aktaran Mukaybil, mahalle evleri arasındaki uzlaşma ve mahremiyete müteallik şunları söyledi:
"Zufar evlerinin güzelliği hepsinin birbirinden ayrı kendisine nesir edilmesi ve kükremek havası girebilmesi düşüncesince evler ortada geçenek ismi sunulan kısaca dü m. açıklık bırakılmasında yatıyor."
Mukaybil, bu koridorların arkadaki öteki evlere iklim akımının kesilmemesini sağladığına ve İslam mimarisini ayrımlı kılan şeyin bu olduğuna dikkati çekti.
Evler, çevreyle mevzun domestik malzemelerden
Zufar'daki mimarinin, İslam dünyasındaki mimarinin ayrılmaz müşterek parçası bulunduğunu kaydeden Mukaybil, bu mahallelerde evlerin ve camilerin kireçle boyandığını anlatım etti.
Evlerin şahısların kazançlı seviyesine layıkıyla tasarlandığını kail Mukaybil, halleri baş döndürücü güzel olmayanların evlerinin cenup cephesinde dü yahut üç odaları bulunduğuna, arka artan kısmın ise belirgin olduğuna ayraç etti.
Maddi vaziyeti güzel yahut enli müşterek aileye cemaat olanların ise çoğu kez dü eğik yahut üç eğik evlere cemaat bulunduğunu tamlayan Mukaybil, İslami mimaride tuvaletlerin çoğu kez evlerin şimal köşesinde, günindi yahut şarki bölümüne bakacak biçimde toprak aldığını, bunun da güneyden mevrut havanın evde çirkin kokuya sebep olmasını engel olmak düşüncesince yapıldığını dile getirdi.
Mukaybil, evlerin imalatında evcil malzemeler kullanıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Öncelikle evlerin imalatında genişliği ve yüksekliği kısaca 30 santimetre, uzunluğu kısaca sağlıksız metreye vasıl kesin ve kireç taşlarının yanında kireç harcı kullanılmıştır. Çatılarda ise Hindistan cevizi ağaçlarının yanında dağdan getirilen hususi ağaçların kerestesi kullanılıyor, zira etraflıca ömürlü olması düşüncesince ağaçların buğulanmış olması gerekiyor."
Mukaybil, Zufar'daki en emektar habbe 300 salname bulunduğunu ve Akil Camisi'nin gerisinde bulunduğunu söyledi.