Ekonomi

Türk unu dünyada 163 ülkenin mutfağına giriyor

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Eren Günhan Ulusoy, "Un sanayisi, Türkiye'ye 1 bilyon doların üstünde döviz kazandıran dış satımcı birlikte sektör. 163 ülkeye un ihracatı gerçekleştiriyoruz. Un ihracatı yapmadığımız yurt sayısı enine boyuna az.' dedi.

Türk unu dünyada 163 ülkenin mutfağına giriyor
17-11-2021 12:25
Antalya

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Eren Günhan Ulusoy, 163 ülkeye un ihracatı gerçekleştirdiklerini belirterek, "Dünya nüfusunun yüzdelik 92'sinin yaşamış olduğu devletlere Türk unları gidiyor. Rakamsal alegori da bu 3 milyon tonu buluyor." dedi.

Aksu ilçesi Kundu Turizm Bölgesi'ndeki ortak otelde planlı ve anne teması "İklim değişikliği ve toptan salgın" bulunan kurultay düşüncesince Antalya'ya mevrut TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy, un sanayisinin Türkiye'deki besin sanayisinin en iri kollarından biri bulunduğunu belirtti.

Un sanayisinin başta sofralardaki ekmeğin kabak maddesi olması zımnında hazırlık zincirinde anne ortak gösteriş üstlendiğine dikkati çekici Ulusoy, Türk ununun hoppadak emlak zarfında değil, emlak haricinde da sofraları süslediğini söyledi.

"Türk ununu ne pazarlara satıyoruz?" sorusu hesabına "Hangi pazarlara satmıyoruz?" sorusunun cevabının henüz hazırlop bulunduğunu özetleyen Ulusoy, "Un sanayisi, Türkiye'ye 1 bilyon doların üstünde döviz kazandıran dış satımcı ortak sektör. 163 ülkeye un ihracatı gerçekleştiriyoruz. Un ihracatı yapmadığımız iklim sayısı enine boyuna az. Dünya nüfusunun yüzdelik 92'sinin yaşamış olduğu devletlere Türk unları gidiyor. Rakamsal alegori da bu 3 milyon tonu buluyor. " niteleyerek konuştu.

"Türk ununun evren pazarında yüzdelik 26'ya vasıl oranı varı"

Ulusoy, Afrika'daki, Uzak Doğu'daki ortak ithalatçının ülkesine un gelmek istemesi şeklinde karşısına en iri alternatif alegori Türk ununun çıkacağını anlatım ederek, "Türk ununu evren pazarında yüzdelik 26'ya vasıl oranı var. Dünyada bu manada akla mevrut geçmiş markayız. Ancak herhangi ortak pazarda ürünlerimiz bellik biçimine dönüşmedi. Bazı pazarlarda devletler zat markalarıyla unumuzu satıyor. Orada gidecek henüz yolumuz var. Bu egemenlik faziletli piyasa oranı bellik olabilmek düşüncesince ehemmiyetli ortak fırsat. Bu fırsatı değerlendireceğimizi düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Yeni kimse koronavirüsle savaş kapsamında aşılamaların çoğalması ile keyif dalında salgının tesirinin yavaşladığını fakat ekincilik ve besin yönünde artçılarının yaşamaya bitmeme ettiklerini dile getiren Ulusoy, şu şekilde konuştu:

"Tedarik zincirinde ortak tereddüt yaşandığından ahir zamanlarda ilginin kaymasından çevre arzın yetişmemesi kadar problemleri ortaya çıkartıyor. Tüketimin üstünde ortak taleple karşılaşıyoruz. Ülkeler pandemi refleksiyle mutluluk ihaleleri aracılığıyla dehşet satın almalar yapıyor. Maliyetlerin artması, arzla ilgilendiren yaşanmış bulunan teessürat ve kuraklıklar fiyatların da faziletli seyretmesine illet oldu. Tüm evren besin enflasyonu ile savaş ediyor."

Gıda hazırlık zincirinde arıza yok

Türkiye'nin besin alanının nice ülkeden henüz emektar ve anadan görme bulunduğunun altını çizen Ulusoy, müstevli devrinde tek arıza yaşanmadığını, rafların ve fırın tezgahlarının tek ortak devir ekmek kullanmadan kalmadığını kaydetti.

Ulusoy, bundan böyle da müstevli şartlarında değişim olsa üstelik besin hazırlık zincirinde ortak arıza yaşanmayacağını dile getirdi.

Türkiye'nin ihracatında anne parametrenin emlak dışından getirilen ürünün ekleme bedel katılarak emlak dışına ihraç edilmesi olduğuna ayraç fail Ulusoy, "Türkiye'nin buğday üretiminde zait verdiği yıllarda kılıç bunu hem emlak içerisinden aldığımızı ihraç geçirmek bununla birlikte emlak dışından getirdiğimizi işleyerek ihraç şeklinde uyguluyorduk. İçinde bulunduğumuz sezonda kuraklıktan çevre bu ağız ağıza ithale mebni bir vaziyete geldi. Yine kuraklıklardan kaynaklı eksiklikten çevre ortak hacim ithal ürünü de iç tüketimimizde görmek durumundayız." ifadelerini kullandı.

Salgın devrinde şahısların evde ekmek ürettiğine dikkati çekici Ulusoy, bu sayede ekmek israfının azaldığını kaydetti. Salgın devrinde un tüketimi dair da ortak fark olmadığını aktaran Ulusoy, hoppadak adanmış kanallarının otel, aşçı ve kafe kadar şişko istihlak sahalarından evlere kaydığını laflarına ekledi.



SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?