Eğitim

Okul kaygısının çözümü veli öğretmen iş birliğinde saklı

Okulda öğretmen ve veli ilişkisinin güvenlik donör olması icap ettiğini kail Barış Sezgin “Çocuk, yaşamı ana ve babasının gözlerinden görür. Olumlu iletişime tutanak bulunan çocuk, öğretmenine güvenir ve meslek kaygısı azalır” dedi.

Okul kaygısının çözümü veli öğretmen iş birliğinde saklı
07-09-2022 12:06

Yeni terbiye tedrisat yılının başlamasına izlemsel eyyam kaldı. Okul öncesinden liseye rastgele kademeden 18 milyon öğrenci, yaz tatilinin arkası esna okula başlamanın yahut bir fevk sınıfa geçmenin coşkusunu yaşıyor. Her dünkü terbiye tedrisat yılı, evlatların geliştiği, yetiştiği ve ihtiyaçlarının değişmiş olduğu dünkü bir devri de indinde getiriyor. Bu proses dobra yönetilmediğinde, öğrencinin hissî gereksinimleri belirleme edilip mukteza önlemler alınmadığında okula uzlaşma süreci hem öğrenciler hem veliler bununla ortak eğitimciler düşüncesince güç bir hale dönüşebiliyor. “İyi bir doğacak düşüncesince dobra bir başlangıç” şarttır diyen Uğur Okulları Psikolojik Danışma ve Rehberlik & AR-GE'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, evlatların evindeki hissî dirim merkezlerinden ayrılması dolayısıyla kaygılandıklarını, akıllıcasına yaklaşımlarla bu probleminin kolaylıkla aşılabileceğini söyledi.

Arkadaş değil sempatizan olmalıyız
Gelişim çağındaki öğrencilerin başta de ekol önceleri eğitimine ve 1. sınıfa süregelen öğrencilerin bu streslere ve kaygıya verdikleri tepkilerin yetişkinlerden değişik bulunduğunu tabir fail Barış Sezgin “Okul önceleri ve beşinci dershane 1. dershane öğrencileri uzlaşma haftası çerçevesinde 1 hafta evvela okula başlamış olmalarına karşın çocuklarda ağlama, okula değerlendirmek istememe, sınıfa girmeyi iadeli üzere ahval yaşanabiliyor. Bu çağda füru emin bir liman kendisine gördükleri ebeveynlerinin indinde edinmek istiyorlar. Duyguları protesto etmek namına duyguları anlamamız gerekiyor. Ebeveynler de öğretmenler de küçüklere gönül rahatlığı olumlu davranış sergilemeli. Çocuğa ‘Neden ağlıyorsun' eyitmek namına ‘Üzgün bulunduğunu görüyorum. Bu aşırı normal. Öğretmenine ve arkadaşlarına alıştıkça bu duyguların değişecek' eyitmek aşırı henüz çarpıcı bir yöntemdir. Bu biçimde hem çocuğun duygularını reddetmemiş bununla ortak menfi duyguları karşılamış ve anlamış oluruz. Okulun geçmiş günlerinde çocuklarla dost edinmek namına ‘duygudaş' olmalıyız” dedi.

Çocuk yaşamı ebeveynlerinin bakış açısından görür
Öğrencilerin okula uzlaşma sürecinde fasile içi tutumların aşırı ehemmiyetli olduğuna özen çekici Barış Sezgin anne babalara önerilerde bulundu: “Çocuklar, yaşamı ana ve babasının gözlerinden görür. Ebeveynler bu süreçte rahat ve düzgün olursa çocukta da kaygı azalacaktır ve okula henüz hazırlop uyarlanmış olacaktır. Ayrıca öğretmen ve anne-baba birlikteliği güvenlik donör olmalıdır. Ebeveynin öğretmenle artı yazışma biçiminde olduğuna delil bulunan çocuk, öğretmeninin ailesinin güvenilmiş olduğu bir isim bulunduğunu düşünücü ve kaygısı azalır. Zaman devir öğretmen ve anne-baba ortada anlaşmazlıklar olur fakat bu gidiş katiyen çocuğa yansıtılamamalıdır. Aileler evlatların okula uzlaşma sürecinde gösterdiği çabayı görmeli ve ölçüm etmeli. Bunun yanı esna ekol kapısında vedalaşma anları beklenir olduğunca endamsız tutulmalı. Bu süreçte babalara şişman fariza düşüyor. Anne ve bebek ortada derin bir bağımlılık var ise evladı okula ağababa bırakmalı. Çocuktan beklenen, yaşamış olduğu hissî sorunu emin ortamda durup durup çözmesidir. Çocuğa menfi duygularıyla uğraş etmesini öğretmeliyiz. Çocuklara sayaç kullanmasını belletmek müfit olabilir. mesela okuldan depar belgesi saatinin sayaç 12.00 bulunduğunu bildirmek ve o saatte okuldan alınacağının bildirmek çocuğa şuur kazandırır ve bir müddet sonradan ‘saat' bebek düşüncesince bir güvenlik nesnesi olur. İlk günlerde füru kendini güvende duymak düşüncesince okula giderken yanına sevilmiş olduğu bir oyuncağı yahut annesinin saç tokasını alabilir. Aileler evlatları ile beraberce uyumamalı. Bu bağımlılığı fazla bir alışkanlıktır. Bu mevzuda okulların kılavuzluk birimlerinden dayanaklık buyurmak alınabilir.”

Çocuklarda da “pazartesi sendromu” olur
Tıpkı yetişkinler üzere çocuklarda da pazartesi sendromu olabileceğini tamlayan Barış Sezgin laflarını şu biçimde sürdürdü: “Pazartesiden cumaya okula alışan çocuk, dünkü bir haftaya başladığında benzeşim uzlaşma problemlerini yaşayabilir. Bu halde aileler gine geçmiş günlerde sergiledikleri tutumu bitmeme ettirmeli. Ayrıca işkembe bulantısı, döl yatağı ağrısı üzere psikosomatik ahval oluşabilir. Kaygı bazlı yaşanmış bulunan bu ahval akse biçimine getirilerek ödüllendirilmemeli. Çocukta ‘karnım ağrırsa okula göndermezler' algısı oluşmamalı.”

Öğretmenler müziğin ve oyunun gücünden yararlanmalı
Öğretmenlerin de en endamsız sürede öğrencilerle güvenlik bağı kurması icap ettiğini de tamlayan Sezgin “Çocuğun en ağır işi oyundur. Çocuklara çokça düzen oynatarak okula uzlaşma süreci kolaylaştırılabilir. Öğretmenler bilgelik vermenin yanı esna geçmiş kendisine evlatların duygularına ulaşmalı. Öğrencilerin okulu sevmelerini iletmek önemli. Öğretmenler behemehâl evlatların adını öğrenmeli. Bir çocuğa ismiyle seslenme etmek, onu almak ve fert kendisine idrak buyurmak anlamına gelir. Müziğin ve resmin gücünden bilistifade evlatları motive buyurmak çarpıcı bir yöntemdir. Derslerde bereketli dolgunca şarkılar çalıp, resimler çizdirebilir. Çocuklara ıvır zıvır sürprizler hazırlayıp, güneş böylecene ölçüm edebilirler. Ayrıca dershane kuralları çocuklarla beraberce belirlenmeli ve tutarlık sağlanmalı. Kendi fikirleri de kurallara karışma edildiğinde füru kurallara henüz aşırı uzlaşma sağlıyor” sanarak öğretmenlere önerilerde bulundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?