Son birkaç senedir Afrin'den ağır miktarlarda zeytinyağı geldiğini anlatım fail Okay, bu gelen zeytinyağları da Tarım Kredi Kooperatifi yoluyla alınıp ihraç yapılmak kaydıyla bu işle uğraşan tüccara, sanayiciye satıldığını söyledi. Okay, “Oradaki çiftçinin almış olduğu desteklemelerle ve adanmış fiyatlarıyla bizim çiftçinin almış olduğu gübresi, mazotu, ilacı ve girdi maliyetleri baş döndürücü farklı. Aynı kulvarda koşuyorsunuz ancak bire ortak şartlara erbap değilsiniz. Bu da bizi icap istemez etkiliyor" dedi.
Afrin'den getirilen zeytinyağının en azından bire ortak zamanlarda ithal edilmemesi, bunun beraberinde ithal edilse güçlü satışa doğrudan sunulmamasını istediklerini tamlayan Okay, "Akreditasyon reşit ortak laboratuvarda bunların çözümleme yapılarak bunların belirlenmesi. Hatta başıboş alanda bu yağların indirilerek açık semt üstünden satışın yapılması. Bu durumların caydırıcılığından çok, arama mekanizmasının çalışmış olduğu ortak sistemi önerdik. Şuana genişliğinde ortak evolüsyon olmadı. Bu yağın Türkiye'ye gelmesi ağır ortak sıkıntı. Araştırmalarımıza uyarınca Afrin'deki zeytinyağının baş döndürücü dişi olmadığı. Bu pandemiden ötürü da kâffesi dünyada besin enflasyonu oluştu ve besin fiyatlarında ortak itila oluştu. Orada da yağ fiyatlarında ağır ortak itila var. İster istemez bunu ithal edenler bu işten kurtulmak mecburiyetinde kaldı. Önümüzdeki günlerde ne olur, tığ de bekleyip göreceğiz. Gelen yağlar iç sektöre dönüşmek düşüncesince gelmiyor. Tam tersi ihraç kaydı ile geliyor. Fakat icap istemez kaçaklar oluyor. Bu da bizleri akıbet etap erinçsiz ediyor” niteleyerek konuştu.
Recep Dağdelen - Gökhan Aklan