Yaşam

Muhabirliği bırakıp KOSGEB desteği ile hayalindeki işe kavuştu

Bursa'da evladı olunca matbuat sektöründeki işini bırakan ve uğraşı gayeli seramik kurslarına eklenen Özden Dalkılıç, açmış olduğu atölyede seramikten sepici ve bardak özellikle peyda etmek gibi türlü mahsulat yapıyor, sanata nazarıitibar duyanlara görgü bilimi bilimi veriy

Muhabirliği bırakıp KOSGEB desteği ile hayalindeki işe kavuştu
09-12-2021 11:36
Bursa

Bursa'da canlı Özden Dalkılıç, bir sene ilkin KOSGEB yardımı ile açmış olduğu atölyede hem familya ekonomisine ulama sağlamaktadır bununla beraber seramiğe uyanıklık duyan hanımlara terbiye veriyor.

Yaklaşık 10 sene matbuat sektöründe muhabirlik yaptıktan sonraları 5 sene ilkin evladı olunca mesleği bırakan 42 yaşındaki Dalkılıç, uğraşı gayeli seramik kurslarına gitti.

Zamanla hobisini mesleğe tahvil etmek düşüncesince harekete güzeşte Dalkılıç, KOSGEB'in girişimcilik kursunu tamamlayarak almış olduğu bağış yardımı ile fırın ve çömlekçi tornası edinerek seramik atölyesi açtı.

Atölyesine oğlunun adını sağlayan avrat girişimci, hem ilkin sepici ve bardak iktisap etmek az daha ayrışık seramik mahsulat yaparak satıyor bununla beraber bu sanata uyanıklık duyanlara terbiye veriyor.

Özden Dalkılıç, AA muhabirine, hâlâ ilkin göstergeç muhabirliği yaptığını, çocuğuyla alakadar iktisap etmek istediği düşüncesince sektörden ayrıldığını anlattı.

Ahşap boyama, hulliyat dizayn kabilinden hobileri denediğini fakat seramiğin yerinin kendisi düşüncesince ayrı bulunduğunu tamlayan Dalkılıç, "Seramikle mücadele etmek baştan sona içimde vardı. Bebeğim 1-2 yaşına ulaştığında seramik kurslarını araştırmaya başladım. Belediyelerin verdiği kurslara bitmeme ettim. hususi hocalardan seramik derslerimizi aldım. İstanbul'da birtakım atölye çalışmalarına, eğitimlere katıldım. Kendimi belkili olduğunca geliştirmeye, eğitmeye çalıştım." sanarak konuştu.

Dalkılıç, aklında baştan sona bir atölye açım düşüncesi bulunduğunu dile getirdi.

Kovid-19 salgınının evvel günlerinde atölyesini hazırladıklarını vurgulayan Dalkılıç, şu şekilde bitmeme etti:

"İnşaatından dekoruna, boyasına denli değme şeyini eşimle yaptık. Çıkma bir kapıdan masa, ağaçtan raflar yaptık. Hepimizin evde kalmış olduğu günlerde atölyenin dekorasyonunu ve ön hazırlığını yapmış olduk. Seramik atölyesinde en ehemmiyetli materyal fırındır. Fırın borç param yoktu. Ne yapabileceğimi araştırmaya başladım. KOSGEB düşüncesi aklıma geldi. Kadın girişimcilere sunulan destekleri araştırdım ve başvurdum. Bunun düşüncesince bir tedbir süreci oldu, müşavir atandı. KOSGEB eğitimleri aldım. Çok şükür projem ve hibem onaylandı. Fırın ve çömlekçi tornası aldım."

"En baş döndürücü istediğim şey, diyar dışına açılmak"

Dalkılıç, lansman ve satı amacıyla toplumsal iletişim araçları hesabı açmasının peşi sıra ürünlerine ilginin arttığını vurguladı.

Sosyal medyanın bu konudaki etkisine dikkati çekici Dalkılıç, şunları kaydetti:

"Kuveyt'ten üstelik mevrut müşterilerim oldu. Başka şehirlerden siparişler almaya başladım. En şişman destekçim, toplumsal medya. Zamanla 'bize de öğret' diyenler oldu. Her güzeşte gündüz bu istem arttı. İlk başlangıçta tek mevrut revan yoktu. Tanındıkça, akıbet 4-5 aydır bu atölye, değme gündüz dolu, değme gündüz behemehâl bazıları geliyor. Öğrenmek, boyamak düşüncesince gelenler, evde yapmış olup fırınlatmaya gelenler var. Hayatıma bir derinti dünkü insanoğlu girdi. Belki bir derinti dünkü seramikçi doğuyor. Çok dörtköşe gidiyor. İşimi istekle yapıyorum. En baş döndürücü istediğim şey, diyar dışına açılmak. İnternet sitelerinden diyar dışına marketing ve satı hazırlamaya başladım. Bu sitelere verim yüklüyorum. Yavaş ağır diyar dışına satı da olacak inşallah."

Özden Dalkılıç, istihsal düşüncesince ilk herşeyden ilk olarak kil ve sudan oluşan balçığa elleriyle biçim verdiğini, 950-980 derecelik fırında kısaca 24 saatlik pişirme süresinin peşi sıra ürünün "bisküvi" durumuna geldiğini aktardı.

Desenleme, boyama, sırlama yaptıktan sonraları ürünü esasen 24 vakit fırınlayarak süreci tamamladığını bildiren Dalkılıç, "Meşakkatli bir şey. Kesinlikle gıdaya akla yatkın esrar kullanıyorum. Bulaşık makinesinde yıkanabiliyor zorla tasarruf ömrünün derinlemesine olması düşüncesince elde yıkama referans ediyoruz. En baş döndürücü ürettiğim şeyler, sepici ve bardak. Bunların formu manzara gücünüze kalmış. Sınırı yok." ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?