Yaşam

Iğdırlı kadınlar 'yün çorap dokumacılığı'nı üniversite öncülüğünde yürütüyor

Iğdır Üniversitesi içerisinde açılan atölyede düzentileme işleyen kadınlar, Anadolu'nun kaybolmaya beniz tutmuş anadan görme el sanatlarından yün çorap dokumacılığını doğacak kuşaklara aktarıyor.

Iğdırlı kadınlar 'yün çorap dokumacılığı'nı üniversite öncülüğünde yürütüyor
19-08-2022 14:06
Iğdır

Üniversite öncülüğünde İŞKUR ve Halk Eğitim Merkezi işbirliğinde anadan görme el sanatlarının yaşatılması düşüncesince emek vermek başlatıldı.

Bu kapsamda Anadolu'da eskiden yün ipliklerden meydana getirilen ayrımlı motiflerdeki çorapların doğacak kuşaklara aktarılması düşüncesince Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde, Karağaaç Kampüsü'nde çörek açıldı.

Kursa eklenen 18 kadın, hem unutulmaya beniz tutmuş lokal çorabı doğacak kuşaklara aktarıyor bununla beraber İŞKUR'dan mülk alarak eş ekonomisine katkıda bulunuyor.

Çoraplar üniversite bünyesindeki kooperatifle firmalara satılacak

Kadınların ilkin yün çorap edinmek az daha ürettiği ellik ve patikler, üniversite içerisinde kurulan birleşke marifetiyle anlaşmalı firmalara pazarlanacak.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Cavit Polat, AA muhabirine, üniversite içerisinde kurulan atölyede, kaybolmaya beniz tutmuş anadan görme el sanatlarının canlandırılmasına müteveccih çörek faaliyetleri yürüttüklerini söyledi.

Bunlardan birinin de yün çorap dokumacılığı bulunduğunu anlatım fail Polat şöyleki konuştu:

"Bölgede küçükbaş hayvancılığın koyu olması zımnında yün enine boyuna bereketli bulunmaktadır. Yünün tasarruf sahasını genişletmek, anadan görme el dokumacılığına katkıda mevcut edinmek amacıyla yün çorap dokuması yapılası düşüncesince emek vermek başlattık. Geçmiş devirde şita mevsiminde ayağı yunak tutması amacıyla raci yün çorapların yerini ne eyvah ki bu zamanlarda müstear çoraplar aldı. Sağlık acısından enine boyuna hayır ortak mahsul bulunan yün dokuma çoraplarının emektar dönemlerdeki kullanılırlığını esasen sağlayabilmek ve kelimesiz ortak mesaj uzlaştırıcı bulunan Anadolu motiflerinin kaybolmasının önüne geçebilmek düşüncesince hanımlarımıza hakeza ortak çörek açtık."

Usta öğreticisi Hatice Mengi de kurslarında gelişigüzel çevrim ortak bölgede yoğunlaştıklarını anlattı.

Yeni devirde yün çorap, ellik ve patik örmeye başladıklarını dile getiren Mengi, "Kursla buğulanmış kimselerin bilmiş bulunduğu el örücülüğünü dünkü nesilde tanıtmayı ve öğretmeyi hedefliyoruz. Kadınlar bu sayede ev ekonomilerine yardım da elde etmiş olacak." niteleyerek konuştu.

Geleneksel el sanatının yaşatılması, hanımları bahtiyar etti

Kadınlardan Susan Şeyran ise üniversite çörek açtığında elden ortaklık sağladığını belirterek "Bu mevzuda tecrübem bulunduğu düşüncesince dokumacılığı bilmeyen kızlarımıza öğretiyorum. Bu örgüler annelerimizin, ninelerimizin bize öğrettiği örgüler ve nakışlardır. Bunun yaşatılması bizleri de bahtiyar ediyor." dedi.

Kursiyerlerden Gülcan Karakuş da geleneklerinin yaşatılmasının menfaatlerini baş döndürücü bahtiyar ettiğini aktardı.

Yün belik çalışmalarının bundan hakeza finiş noktasına geldiğini özetleyen Karakuş, "El dokumacılığının, büyüklerimizden bize artan geleneğin ne denli ehemmiyetli olduğunu, şahsım hesabına ortak defa hâlâ öğür oldum. Bu geleneklerin sürdürülmesinden yanayız, bu yüzden bu kursa katıldım." ifadesini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?