Oita
Van'da 2011'de yaşanmış bulunan depremde yaşamını kaybeden Japon iane gönüllüsü Dr. Miyazaki Atsushi'nin anası Keiko, 10 senedir oğlunun hatıralarıyla yaşıyor.
Miyazaki Atsushi, şehirde 23 Ekim 2011'de meydana mevrut 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından, üyesi yer aldığı çıplak maşer kuruluşu "AAR Japan"dan ortak kadro gönüllüyle Van'a geldi.
Yıkımın yaşandığı köylere iane materyali ulaştırarak yaraları sarmaya etkin Miyazaki, bayramda doğranan kurbanların etlerini depremzedelere ulaştırdı.
Van'da bire ortak sene 9 Kasım'da yaşanmış bulunan 5,6 büyüklüğündeki depreme kalmış yer aldığı otelde yakalanan ve saniyeler zarfında yıkılan otelin enkazı altında artan Miyazaki Atsushi, kontrolör istirdat ekiplerinin levent boylu uğraşları kararı yanık kurtarıldı.
Kaldırıldığı hastanede yaşamını kaybeden Miyazaki, şehirde bulunmuş yer aldığı müddet süresince icra ettiği yardımlar ve güler yüzüyle şahıslara depremin acısını unutturmaya çalıştı.
"Depremin kahramanı" şekilde Vanlı depremzedelerin gönlünde toprak fail Dr. Miyazaki, vefatının üzerinden 10 sene geçmiş bulunmasına karşın hafızalarda toprak etmeye bitmeme ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gönderilmiş yer aldığı taziyet mesajı duvarında asık duruyor
Anne Miyazaki Keiko, Japonya'nın güneydoğusundaki Oita'da yaşamış yer aldığı evinde konuk etmiş yer aldığı AA muhabirine, oğlunun hatıralarını ve bıraktığı romanesk mirası anlattı.
Keiko, Atsushi'nin rolü sırasında çekilen fotoğrafları evinin salonunda sergiliyor.
Atsushi'nin görevine müteveccih gazetelere yansıyan çav kupürlerini koruyan Keiko, bunlara kesif pıtrak cezaevi gezdiriyor.
Türk-Japon bayrağının toprak almış yer aldığı iri resmi hem evinin girişinde hem Atsushi'ye hususi hazırladığı hatırat köşesinde sergileyen Keiko, Van halkının ve öğrencilerin gönderilmiş yer aldığı mektup, musavver işaret ve şiirleri de korunum ediyor.
Ailenin evinin başköşesinde ortak Osmanlı Devleti arması, ortak duvarında da oğlunun vefatının arkası sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderilmiş yer aldığı taziyet mesajı asık duruyor.
"Aklı iane faaliyetlerindeydi"
Japonya'da darülfünun eğitimini tamamlamasının arkası sıra Atsushi'nin İngiltere'de sulh emekleri hesabına makaleler kaleme aldığını kaydeden Keiko, oğlunun hem ana ve babasına hizmet gösterdiğini bununla birlikte kişi sahn yöntemini çizdiğini söyledi.
Okulu sırasında babasının hastalığını öğrenince Atsushi'nin işlerini bırakıp babasıyla 5-6 sene bu arada yaşadığını tamlayan Keiko, "Büyük bebek şekilde ana babasını baş döndürücü düşünürdü." dedi.
Babasının rahatsızlığı devrinde Atsushi'nin aklının iane faaliyetlerinde kaldığını tamlayan Keiko, "Bir gün, 'Anne işime dönsem kabil mu?' dedi. Başkaları için biçimsiz konuşmazdı. Çocukluk devrinde bizlerden olanaksız isteklerde bulunmadı." sanarak konuştu.
En iri evladı bulunan Atsushi'nin iri yardımlarını gördüğünü kaydeden Keiko, "Hastaneye gittiğimizde düşmeyeyim sanarak elimden tutardı. Önceden bilmediğimiz ortak yere gitsek, geçmiş kişi masraf bakar kontrolör ederdi. Başımız derde girdiğinde herhangi ortak şeyi namına söylememizi isterdi." ifadesini kullandı.
"Kardeşlerine babalarının yokluğunu hissettirmedi"
Keiko, ortak ana şekilde herhangi ortak veladet gününde Atsushi'den hediyeler aldığını, babasının vefatı sonrası Atsushi'nin dü kardeşine de "babalarının yokluğunu hissettirmediğini" ve düğünleri engelleme sert baş döndürücü mevzuda kardeşlerine asistan bulunduğunu belirtti.
Oğlunun, gerekseme sahiplerine iane etmeyi sevdiğini, "içinde iane arzusu" taşıdığını vurgulayan Keiko, "Japonya'nın arkası sıra İngiltere'de de okuyunca evren meselelerine baş yordu, iane ika ümidi olağandan gelişti. Birleşmiş Milletlerde fariza kabul etmek istiyordu." dedi.
Atsushi'nin, ülkede atom bombası atılmış Hiroşima'daki yâd törenlerine, işi olsa bile herhangi ortak sene aksatmadan gittiğini kaydeden Keiko, beşinci sınıf çağında Oita'da ufaklıklara müteveccih "barış kursu" etkinliklerine katılmasının Atsushi'nin iane gönüllüsü bulunmasına ulama sağladığını belirtti.
"Türkiye'den döndüğünde luktan gözleri parlıyordu"
Atsushi'nin talebelik yıllarına da yer veren Keiko, "Öğrenciyken gezmen şekilde Türkiye'ye gitmişti. Daha geçmiş Abu Dabi'ye de gitmişti fakat o denli sevinmemişti. Türkiye'den döndüğünde luktan gözleri parlıyordu." sanarak konuştu.
Japonya'dayken Türkiye rolü çıkınca oğlunun kendisini aradığını fakat ulaşamayınca ileti bıraktığını kaydeden Keiko, "Kelimeleri duyar duymaz geçmiş anlamadım. Mesajda 'Ankara' diyor, elbette Ankara neresi o devir tek bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
Türk halkının Atsushi'yi "iyi kalple karşıladığını" tamlayan Keiko, "Türkiye'deki iane faaliyetlerine seve seve katılmış, iane faaliyetlerini elleme ortak can haliyle yürütmüş." dedi.
"Otobüse binerim, 'bu sürücü benim Atsushi'm olsaydı' sanarak düşünürüm"
Oğluyla Van'a değerlendirmek kıl payı Ankara'dan uçağa binmeden geçmiş telefon görüşmelerini anımsatan Keiko, "Bir deprem olmuştu fakat ardı sıra artçıların geleceğini düşünemedik. Beni Ankara'dan Van'a giderken telefonla aradı, bu akıbet görüşmemiz oldu." biçiminde konuştu.
Keiko, "Anne şekilde 'yardıma gitmeseydi' yada 'deprem olmasaydı' sanarak arada ortak düşünürüm. 'Türkiye'ye gittiğinde bu otelde değil de şu otelde yatsaydı olanaksız mıydı' sanarak düşünürüm. Deprem natürel facia tabii, meydana getirecek ortak obje yok. Bu onun işiydi, 'olmasaydı' desek de olmaz, onun yolu, tercihiydi. Bazen burada otobüse biner, şoföre bakıp, 'Bu sürücü benim Atsushi'm olsaydı ne dobra olurdu' sanarak düşünürüm." dedi.
Üstünden 10 sene geçse de Türk halkı ve Türkiye'nin muhtelif kuruluşlarınca hatırlanmanın kendisini bahtiyar ettiğini kaydeden Keiko, Türk halkı ve Türk kurumlarına teşekkürname etti.
Türkiye ziyaretinde Ağrı Dağı'ndan etkilendiğini kaydeden Keiko, "Mektuplar, musavver kitaplar göndermişler. Türkiye iri ve dobra ortak ülke, kullanmakta olanları sıcak. Bu beni etkiliyor." dedi.
Röportaj sonrası Atsushi'nin mezarını görüşme ederek dini ritüelini hesabına getiren Keiko, Budizm fideist doğrultusunda kandela yakarak afsun etti.
