Mardin
Mardin'de Gençlik ve Spor Bakanlığının katkılarıyla Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin (ESKAR) organizasyonuyla planlı "2. Ulusal Spor ve Kadın Zirvesi"ne dahil olan kadın sporcular, kız çocuklarına esin deposu peyda etmek istiyor.
Çocuklara ve gençlere seslenen sporcular, hayallerine intikal etmeleri ve başarı elde etmeleri düşüncesince bariyer tanımadan azimle ve kararlılıkla emekleri tavsiyesinde bulundu.
"Başarmanın uğrunda nazar boncuğu bariyer yok"
Ordu'da canlı servet tekvandoda Türkiye, Avrupa ve evren şampiyonlukları bulunan ulusal sportmen Şeyma Nur Emeksiz Bacaksız, AA muhabirine 22 yaşlarında tekvandoya başladığını, 6 senedir bu branşta ilerlediğini ve nice başarıya imza attığını söyledi.
Birkaç güneş ilkin de Avrupa Para Tekvando Şampiyonası'nda ikinci olduğunu, başkaca kota ile dahil olan biricik abuhava namına olimpiyatlarda tarihe sabık kişilerden bir tanesi olmanın mutluluğunu yaşadığını anlatım fail Bacaksız, "Ben başarabiliyorsam ki birlikte engelliyim, her insanın başarabileceğine inanıyorum. Yeter ki muvaffak kızarmak isteyin. Başarmanın uğrunda nazar boncuğu bariyer yok." dedi.
Bacaksız, çocukluğundan buyana bu sporla boğuşmak istediğini fakat ailesinin müsaade vermediğini dile getirerek, "Normalde kafaya çarpma vardı zorla engellilerde yoktu. Annemi çetince kandırma etmiştim. Öğretmenlerimize ailelerimizi kandırma ettirebiliriz. Ben o halde kandırma ettirdim ailemi. Sonra da şampiyonluklar kader oldu. Yeter ki isteyin ve hedefleyin." niteleyerek konuştu.
"Uğruna koşacakları, savaşacakları birlikte hayalleri olsun"
İstanbul'da hayatını sürdüren 16 yaşındaki ulusal tekvandocu Meryem Elif İyin ise Avrupa ikincisi, evren şampiyonluğu ve evren üçüncülüklerinin bulunduğunu belirterek, bu başarılarını aşırı fiilen elde ettiğini aktardı.
Herkese de hayallerine karşılaşmak düşüncesince aşırı emek vermeyi öneren İyin, "Fedakarlıklar olmaksızın nazar boncuğu başarı olmaz. Zor zorla çalıştıkça kolaylaşıyor. Uğruna koşacakları, savaşacakları birlikte hayalleri olsun. Hayallerimizin de hayatlarımızın üstünde birlikte hakkı var. Onları gerçeğe çevirmek bizim görevimiz. Çabalasınlar, nazar boncuğu devir vazgeçmesinler. Çabaladıkça istedikleri rastgele şeyi başarabileceklerine inanıyorum. Eminim ki doğruluk ettikleri başarıyı yakalayacaklardır." ifadelerini kullandı.
"Türk hanımına okazyon verilince nerelere gelinebileceğini gösterdik"
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Yönetim Kurulu Üyesi, Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenör Eğitim Bölümünde Öğretim Görevlisi emektar ulusal voleybolcu Esra Gümüş Kırıcı da çocuk yaşlarda sepet topu ile spor yaşamının başladığını fakat bu branşta serüvenin birlikte tomar sürmediğini söyledi.
Ortaokulda gövde eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle voleybola başladığını özetleyen Kırıcı, etraflıca seneler altyapıda oynadıktan sonradan A takıma yükseldiğini aktardı.
Kırıcı, 2003 Avrupa Şampiyonası'nda Ankara'da Avrupa ikinciliği elde ettiklerini ve "filenin sultanları" adını orada aldıklarını belirterek, şu halde konuştu:
"Tarihimizde ilkin kere anca birlikte başarı elde ederek Türk voleyboluna acemi kapılar açtık. Çok etraflıca yöntemler Eczacıbaşı'nda oynadım 11 sezon. Bunun 10 sezonunda da kaptanlık yaptım. A ulusal takımda da kaptanlık yaptım. Yine tarihimizde 2012 Londra Olimpiyatları'na revan takımın kaptanıydım. 2017 yılının böylelikle da çalışkan hevesli hayatıma sonuç verdim. Aynı sürede öğretim üyesi oldum. Türk hanımına okazyon verilince nerelere gelinebileceğini gösterdik."
Fırsat eşitliği yakalandığında neler yapabileceğini gösterdiklerini tamlayan Kırıcı, Türk hanımının çelimli olduğunu, ayakları üstüne durabildiğini, öz güveninin faziletli bulunduğunu kaydetti.
Kırıcı, "Sadece sporda değil rastgele bölgede aşırı kalburüstü olacağını yayınlayan hanımlarımız var. Gelecekte de inşallah şimdi elleme olanaklarla şimdi elleme bölgelere geliriz maşer olarak. Türkiye'nin neresinde olursanız olun, hayallerinizin peşi sıra koşun. Bizler güçlüyüz, okazyon verildiğinde rastgele şeyi başarabiliriz." ifadelerini kullandı.
"Türk hanımı engellerle karşılaşırsa zarfında o gücü, cevheri bulacaktır"
İzmirli emektar ulusal basketçi Gülşah Akkaya da 27 yıllık sepet topu yaşamının 25 senesinin hevesli halde geçtiğini aktardı.
ABD, İspanya, Yunanistan ve İsrail liglerinde oynadığına ayraç fail Akkaya, "Sayısız şampiyonluklarım var. 2005 Akdeniz oyunlarında giranbaha madalya, 2011'de Avrupa şampiyonasında sim madalya aldım. 2018 senesinde da çalışkan sepet topu hayatımı sonlandırdım. Şimdi sporculuk sonrası kariyerimi planlıyorum." niteleyerek konuştu.
Akkaya, bu başarıları sağlarken güçlükler yaşadığını fakat külfet olmadan, konfor bölgesinden çıkmadan bireyin kendisini geliştirip başarıya ulaşılamadığına dikkati çekici Akkaya, şu halde konuştu:
"Basketbolu aşırı seviyorum, tutkuyla yaptığım birlikte spor dalıydı. Yere düştüğüm devir kalkmasını bildim. Türk kadının azimli, disiplinli, öz emin olmasını spora bağlıyorum. Spora er yaşta başlamam bu yeteneklerimi geliştirmeme etken oldu. Bu sebepten dolayı de şimdi mukavim birlikte karaktere cemaat oldum. Zor vakitleri aşmayı bildim. Sporun hayatımızdaki noktayı bundan sonradan hacısı hocası çeşidinden biliniyor. Doğuda ara sıra okazyon eşitliği maatteessüf olamıyor. Kız evlatlarının spora katılımında iş olabiliyor. Ama bunlarla ilişik hem devletimiz hem Bakanlığımız türlü planlar yürütmekte. Bu manada da kız çocuklarımız spora başladığında şayet engellerle karşılarlarsa yahut Türk hanımı engellerle karşılaşırsa zarfında o gücü, cevheri bulacaktır. O engelleri başarıyla geçecektir."
"Sporda aşırı kalburüstü örneklerimiz var, derece derece de artıyor"
Marmara Üniversitesi ESKAR Müdürü Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu da özek namına spor alanındaki başarılarla güre kitlede farkındalık kurmak istediklerini, topu topu gençlerin spora heveslendirme edilmesini getirmek düşüncesince icraat yaptıklarını söyledi.
Bu kapsamda Türkiye'de birlikte ilki gerçekleştirdiklerini, öğretim üyesi ve kalburüstü kadın sporcuları çoluk çocuk ve özelikle kız çocuklarıyla buluşturduklarını dile getiren Ayanoğlu, "Sporda aşırı elleme ve aşırı kalburüstü örneklerimiz var, derece derece de artıyor. Ülkemizin rastgele bölgesinden aşırı değişik bölgelerde başarıyla spor karşılayıcı kızlarımızla, gençlerimizle birlikte araya geldik. Aslında sporu hacısı hocası seviyor. olanak verilirse hacısı hocası yapar. Bu mevzuda icraat yapılırsa ki hükümetimiz aşırı elleme destek sunar veriyor." halinde konuştu.
Ayanoğlu, hanımefendilerin birbirlerine örnek, birbirinin dostu, dayanağı olduğuna ayraç ederek, bu bütünlük ve beraberlikle hanımefendilerin ülkenin rastgele noktasında ne denli çelimli çalışmalara imza atılabileceğini gösterdiğini anlatım etti.
