Ankara
Türkiye'de havacılık sektörüne bağlı kiosk ve hareketli check-in bankosu derece cihazları geliştiren geçmiş şirket bulunan Emse Mühendislik, toy tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının havacılık sektöründeki tesirinin azalmasıyla Rusya ve Kazakistan'a ihracata başlarken, toy sözleşmelerin de kapısını araladı.
OSTİM'de 34 senedir çalışkanlık yayınlayan Emse Mühendislik firması, bankalar, hastaneler ve amme kuruluşlarında geçer not sıramatik sistemlerinin birlikte Türkiye'de geçmiş kez ürettiği havalimanı otomasyon sistemleriyle tanınıyor.
Emse Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Muslu Oğuz, AA muhabirine, ağırlıklı adına ürettikleri sıra çağırma aleti sistemlerini şimdi da geliştirerek, kasacı şubelerinin verimini ölçen seçenek sistemler geliştirdiklerini söyledi. Sıramatik sistemlerini Orta Doğu ve Kuzey Afrika ilkin peyda etmek üzere, aşırı sayıda ülkeye ihraç ettiklerini tamlayan Oğuz, yazılım bazlı planların ehemmiyet kazanmasıyla 2012 yılından itibaren havacılık otomasyon sistemleri sahasına envestisman yaptıklarını anlattı. Oğuz, ürettikleri cihazların yazılımlarını da kendilerinin hazırladığını bildirdi.
Türk Hava Yolları yetkililerinin de yardımıyla Türkiye'de taharri memuru polis havacılık geçici otomasyon sistemleri dalında ehemmiyetli başarılar elde ettiklerini vurgulayan Oğuz, "Halen bu mevzuda üretim, adanmış ve ihracat karşılayıcı biricik Türk firmasıyız. Bu bizlere alım çalım veriyor. Hatta taharri memuru polis havacılık otomasyonu dair Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliğinin (IATA) izinli tescilli hal ortağıyız." dedi.
"Yurt dışındaki rakiplerden katılım teklifi aldık"
Oğuz, Kovid-19 salgınından doğrudan ilkin THY ve Pegasus düşüncesince bu sistemleri ürettiklerini tabir ederek, bahis konusu sistemlerin, İstanbul Havalimanı, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ile İzmir ve Ankara'daki havalimanları ilkin peyda etmek az daha 18 havalimanında canlı adına çalıştığını kaydetti. Böylece sistemlerinin güvenilirliğinin tescillendiğine ayraç fail Oğuz, "Hatta bu sayede ülke dışındaki rakip firmalardan katılım teklifi de aldık fakat üretime bulunan bağlılığımız zımnında onama etmedik." niteleyerek konuştu.
Kovid-19 zamanında şimdi ilkin icra ettikleri cihazların müstevli şartlarına uyumunu sağladıklarını dile getiren Oğuz, şu detayları verdi:
"Kiosklara dokunmadan el telefonu üstünden iş yapma, gövde sıcaklığı ölçme, geçici riskli ise işlemi tevkif derece özellikler yükledik. Şimdi ise pandemi engellemelerinin azalmasıyla havacılık sektöründe toy gıcır siparişler gelmeye başladı. En güzeli, ülke dışından da siparişler almaya başladık. Halen taharri memuru polis havacılık geçici otomasyon cihazlarında Kazakistan ve Rusya'ya kabulleri konfirme dü sözleşmemiz var. Kuzey Afrika'da da makul bulunmuş teklifimiz mevcut, sonuçlanmasını bekliyoruz. Sıra çağırma aleti sistemleri dair Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yaptığımız ihracat da esasen canlanıyor. Bugüne derece 30 ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Şu an canlı adına 8 ülkeye ihracata bitmeme ediyoruz. Kuzey Afrika'da Tunus, Fas, Libya ve Cezayir'e ihracatımız var. Bunlar genel anlamda sıramatik parasız strateji sistemleri. Evden şifahane randevusu alındığından, termin saatinde hastayı evinden çağırıyor. Bu sistemi site hastanelerine uyguluyoruz. Pandemi zamanında gerileyici ihracatımızın doğacak yıldan itibaren çabucak artmasını öngörüyoruz. dışsatım pazarlarında onama gören firmayız. Markamızla onama görüyoruz. Dünya çapındaki beş altı markadan biriyiz. Çin ile kompetitif fiyatlar sunabiliyoruz."
"Geliştirdiğimiz cihazlarla uçağa biniş süresini kısalttık"
Oğuz, geliştirdikleri cihazlara bağlı de bilgelik verirken, check-in kioskları yanında, bagajların kontuara uğramadan ve insanoğlu eli değmeden gönderilmesini sağlayıcı cihazlar ürettiklerini söyledi. Acil uçuşlarda sonuç zaman portbagaj teslimi yapılabilen müşterek aygıt geliştirdiklerini tamlayan Oğuz, şu şekilde konuştu:
"Acil biniş aleti ıvır zıvır el çantası şeklinde. Kabine alınamayan bagajlara doğrudan hüviyet basılmasını sağlıyor. Fazla bagajın tutarının pos üstünden ödenmesi düşüncesince de emek vermek yaptık. Hibrit kiosk isminde da müşterek aygıt geliştirdik. Bizim geliştirdiğimiz self servis otomasyon sistemleriyle sayı farkı biniş süresi yüzdelik 25 kısalıyor. Bu süre, hava metodları düşüncesince aşırı iri avantaj. IATA ölçümlerine göre, bu sistemlerin kullanılması havalimanı biniş maliyetlerinde pervaz başına 2 dolar üstünlük sağlıyor. Pandemi öncesinde Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yolcuların yüzdelik 55'i self servis cihazları kullandı. Geliştirdiğimiz yazılımlarla Hindistan firmalarıyla da rakiplik edebiliyoruz."
Mobil check-in cihazını Rusya'ya, melez sistemi ise Kazakistan'a verdiklerini aktaran Oğuz, "Mobil aygıt şimdi aşırı gezim amaçlı. Rusya'ya revan turistler, şimdi otelindeyken işlemlerini yapıp, biniş kartı ve portbagaj etiketini alabilecek. Havalimanında bu işlemler düşüncesince saat kaybı olmayacak." ifadelerini kullandı.
"Yolculara beniz tanışıklık ile aceleci biniş imkanı"
Oğuz, "one ID" (tek kimlik) adına isimlendirilen toy müşterek verim şimdi geliştirdikleri bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Bu düzene göre, havalimanına geçmiş girişte hüviyet kartıyla beniz eşleştirmesi yapılıyor. Daha sonraları uçağa biniş karışma uğur boncuğu evrede doküman sorulmadan, bekletmeden manzume yüzünüzü tanıyarak biniş gerçekleşebilecek. Biniş işlemi aceleci yapılırken şahsi verilerin korunması kapsamında asayiş kayıtları da sağlanacak. Bu cihazımızı pandemi sürecini punt isteyerek geliştirdik. Bu mevzuda havacılık firmalarıyla görüşmelerimiz sürüyor. Aynı sürede müşterek havalimanında çakılı bankosu sıfır hava yolu şirketleri düşüncesince de hareketli check-in bankosu ürettik. Bu hareketli cihaz, pervaz düşüncesince o havalimanına götürülüp esasen art getiriliyor. Aynı sürede havale üzerinde bagajların ağırlığı indinde hacmini, en ve boyunu da ölçen aygıt geliştirdik."
