Niğde
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üner Kayabaş, Merkezi Araştırma Laboratuvarı'nda gazetecilere icra ettiği açıklamada, koronavirüs ailesinin kestirmece 50 senedir kullanıcılarını etkilediğinin bilindiğini söyledi.
SARS-CoV2'nin (Kovid-19) bu ailenin yedinci üyesi olduğunu, evvel dördünün ise nezleyle kendini gösterdiğini tamlayan Kayabaş, Kovid-19'un ölümlere biçim açtığını ve ciddi maraz tablosu ortaya çıkardığını anlattı.
Kayabaş, Kovid-19'u gailesiz ve tek vakayiname hastalığını sıfır adamların bayanlardan şimdi ciddi geçirdiğini gözlemlediklerini aktararak, hazırladıkları projede, bunun yanıtını aradıklarını dile getirdi.
Projede, literatürdeki eş ve hanımlar arasındaki muafiyet sistemini yönlendiren farklılıkların hesabına gittiklerini tabir fail Kayabaş, şunları kaydetti:
"Herhangi müşterek rahatsızlığı sıfır 18-50 gözyaşı arasındaki Kovid-19'u nâkil eş ve eş hastaları bu çalışmaya engelleme ettik. Sonuçta evvel eş bizim çalışmamızla ortaya konan kimi genlerde mutasyonlar saptadık. Bunlardan 15'i evvel eş belirleme edilen mutasyondu. Bu mutasyonlar, evvel eş Türkiye'den Dünya Gen Bankası'na bildirildi. Bundan sonradan dört başı mamur bilgi insanlarınca, söz gelişi araştırdığımız 6 genden bir tanesi bulunan 'ACE2 geninin şu bölgesindeki şu harf müşterek mutasyondur ve bu mutasyon evvel eş Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin projesiyle belirleme edilmiştir' denilecek."
Kayabaş, 6 eş ve 21 eş hastanın toprak almış bulunduğu projenin dünkü çalışmalara erke tutması açısından ehemmiyetli bulunduğunu vurgulayarak, çalışmanın makalesinin Erciyes Medical Journal'de yayımlandığını kaydetti.
29 mutasyonun 15'i evvel eş Türkiye'de bizim çalışmamızla sınav edildi"
Proje yürütücüsü ve Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilara Fatma Akın da projede Erciyes Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesinden dayanak noktası aldıklarını bildirdi.
Projede vakayiname rahatsızlığı mevcut ve metin bulunan 2 kadro üstünde çalıştıklarına ayraç fail Akın, "Kadınlar baylara uyarınca virüs kaynaklı hastalıklara için şimdi güçlülerdir, bu elhak aşina müşterek şey. Biz de bunun acep genom açısından tesiri ne sanarak baktık. Kadınların koromozom yapısı dü X, erkeklerinki ise X ve Y'den oluşuyor. X kromozomu üstünde mevcut muafiyet proteini ismi verdiğimiz proteinler var. Kadınlarda dü X olmasından ötürü başta viral hastalıklara için şimdi çelimli olmaları sebebi. Ama beylerde X kromozomun sayısı müşterek olmasından ötürü müşterek dezavantaj getiriyordu." ifadelerini kullandı.
Akın, 6 gende araştırma yaptıklarını vurgulayarak, şu şekilde konuştu:
"Bu 6 gen, başta SARS CoV2'nin insanoğlu vücuduna girmesini sağlayıcı ACE2 reseptörü, gene bizim affedilmiş proteinlerimiz bulunan TLR8, TLR7 ismini verdiğimiz ehemmiyetli immün muafiyet sistemi proteinleriydi. 6 gende 29 mutasyon dediğimiz, şu demek oluyor ki genin yapısını bozan değişimler bulduk. 29 mutasyonun 15'i evvel eş Türkiye'de bizim çalışmamızla sınav edildi. Bu 15 değişimden 6'sı 'mas pozitif' ismi verdiğimiz şu demek oluyor ki sitokin fırtınasına giren beylerde mutasyon bulunduğunu gördük ve bunlarla ilişik hanımlarda rastgele müşterek farklılık yoktu ancak beylerde defekt bulunduğu kararına vardık. Yine ayrımsız genlerde hanımlar X kromozomunun çok olmasından dolayı, hacim kendisine şimdi çok muafiyet proteinine sahiplerken, beylerde müşterek dezavantaj bulunduğunu gördük. Bu da bayanların Kovid'e için şimdi çelimli savaşmasını ve ihtimal de ciddi seyreden kovid semptomlarından metin kurtulmalarını sağladı."
