Ankara
Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü, Prof. Dr. Hakan Akbulut öncülüğünde, dünyada ön kez kansere dirlik kimyasal tedavi ile aşının birleştirildiği tedavi ürününü geliştirdi.
Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü, Gen Tedavisi Araştırma Laboratuvarı sorumlusu, Tıbbı Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Akbulut, AA muhabirine, enstitü içerisinde sürdürülen yeni tedavi emek harcamaları dirlik bilim verdi.
Kanser Araştırma Enstitüsünün inşası bitmeme fail yeni binasına doğacak sene taşınacağını kail Akbulut, enstitü içerisinde Kanser ve Enfeksiyon Hastalıkları Merkezinin de faaliyete geçirileceğini bildirdi.
"Dört kıta arsıulusal standartlarda ortak biçim olacak"
Prof. Dr. Akbulut, bu çalışmaların Avrupa Birliği projesi kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yardımıyla sürdürüldüğünü vurgulayarak, şöyleki konuştu:
"Kanser ve Enfeksiyon Hastalıkları Merkezi tekvin çalışmalarımız bitmeme ediyor. Şu anda laboratuvarları teşekkül aşamasında. Dört kıta arsıulusal standartlarda ortak biçim olacak. Kanser, enfeksiyon rahatsızlıkları ve ilerde karşımıza çıkabilecek pandemilere dirlik şimdi aceleci cereyan edebilmemizi sağlayacak. Avrupa Birliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yardımıyla bu merkezimizi kuruyoruz. Merkez, 2022 sonuna derece altyapısıyla beraberce faaliyete eski olacak."
Kansere dirlik yenilikçi tedavilerin geliştirilmesi üzere çalışkanlık yayınlayan enstitüde terbiye bilimi bilimi faaliyetlerinin de yürütüldüğünü, faziletli lisans ve doktora öğrencilerinin millî ve arsıulusal projelerde fariza aldığını özetleyen Akbulut, kadrosuyla geliştirdiği, TÜBİTAK Kovid-19 Platformunca desteklenen adenoviral vektör tabanlı Kovid-19 aşısının Faz 1 çalışmalarının başladığını anımsattı.
Akbulut, başkaca TÜBİTAK, uran iş donanmasında sürdürülen degaje dirayetli planların de bulunduğunu vurguladı.
Dünyada ön olacak kanser tedavi ürünü geliştirildi
Enstitü adına şimdi aşırı yenilikçi mahsulat üstünde çalıştıklarını tamlayan Akbulut, 2015'te patenti tahsil edilen fakat Kovid-19 salgını hasebiyle süreci az buçuk geciken yeni kanser tedavi ürününün klinik çalışmalarının andıran sürede başlamasını hedeflediklerini kaydetti.
Prof. Dr. Akbulut, "Geliştirdiğimiz yeni kanser tedavi ürünü, yenilikçi, dünyada ön olma niteliğine sahip, klinik emek harcamaları da Türkiye'de yapılması hedeflenen ürünlerimiz içinde. Hem kimyasal tedavi hem de tedavi edici aşıyı birleştirdiğimiz yeni ortak yöntemle geliştirdik. Dünyada aşılama ve ilaçlar değişik kullanılmaktadır lakin bu biçimde beraberce kullanıldığı tedavi yöntemi ön olacak." ifadelerini kullandı.
Tümör içerisine muteber kimyasal tedavi taraf tesirleri de ortadan kaldırıyor
Akbulut, geliştirilen tedavide kemoterapinin hoppadak ur içerisine uygulandığını, zımnında taraf tesirinin namevcut denilecek derece az bulunduğunu dile getirdi.
Gönüllü kanser hastaları üstünde yürütülecek safha çalışmalarının etraflıca proses alacağına ayraç fail Akbulut, kalburüstü olması yerinde hastaların kullanımına sunulacağını belirtti.
Prof. Dr. Akbulut, ortak ilacın geliştirilmesinin ayrımsız sürede ağır ortak maliyet gerektirdiğine de dikkati çekerek, "Üniversitelerin bu süreci yegâne başına yürütmesi benzer değil, onun düşüncesince kesinlikle dayanak anmak gerekiyor. Artık devletimizde de başta çare sanayimiz bu mevzulara ciddilik vermeye başladı. Bu çeşit yenilikçi ürünleri desteklemeye başladılar, bu da muştulu ortak gelişme." değerlendirmesinde bulundu.
