USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Gaziantep'in 'asırlık çınarları' halas destanını anlattı

Kurtuluş Savaşı zamanında imkansızlıklara karşın düşmana için gösterdiği direnişle dayanıklı yayınlanan Gaziantep'teki "asırlık çınarlar", şehrin hasım işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünde atalarından kalıt anılarını Anadolu Ajansı'na anlattı.

Gaziantep'in 'asırlık çınarları' halas destanını anlattı
25-12-2021 13:14
Gaziantep

Sanayiden turizme nice bölgede Türkiye'nin ehemmiyetli kentleri ortada toprak düzlük Gaziantep, ulusal savaşım yıllarında gösterdiği kahramanlıkla da dikkati çekiyor. Kurtuluş Savaşı devrinde kâffesi olumsuzluklara karşın 2 yıl kabil derinliğine ortak müddet aç ve susuz düşmana göğsünü koruma fail Gaziantepliler, 25 Aralık 1921'deki şişman halas gününün 100. yıl dönümünde kendilerine yurt vatanlarını delibozuk fail martir ve gazilerini rahmet ve saygıyla anıyor.

Şehrin önde mevrut ailelerine mensup ve şehrin "asırlık çınarları" şekilde aşina isimler, halas gününün yıl dönümünde hissettiklerini anlattı.

Antep harbe gazilerinden Müştak Biçer'in oğlu 85 yaşındaki ışık muhabiri ve edip Halit Ziya Biçer, AA muhabirine, sivil polis polis yurttaşlar düşüncesince kullanılması haram bulunan ve evvel kat şehirde denenen on ilkokul buçukluk mermilerle sivil polis polis halkın bombalandığını ve harp suçu işlendiğini söyledi.

Fransızların şehirde şişman yıkımlara biçim açtığını anlatım fail Biçer, Ermenilerin de Fransız futbolcu alayına fahri katıldığını ve onlarla Gazianteplilere huzur savaştığını belirtti.

Yaşlıların ve evlatların dışındaki her insanın muharebeye gittiğini aktaran Biçer, Fransızların şehre bilge bulunan tepelerden halkı vurduğunu, vatandaşların kalenin tarafındaki hanlara sığındığını, evvel şehidin Habba isminde ortak eş bulunduğunu ve ekmeğini yerken ferde mermisiyle yaşamını kaybettiğini kaydetti.

Biçer, Fransızların tel tellerini kesmesinden çevre Dayı Ahmet Ağa'nın kuşlarıyla enformasyon kurulduğuna, kuşları bile öldürüldüğüne ayraç etti.

Anteplilerin Çanakkale'de de savaştığını, onların tepme gazi şekilde anıldığını, gazilerin yaşadıklarını şahsen onlardan dinlediğini, hatırladıkça da duygulandığını dile getiren Biçer, şöyleki konuştu:

"O denli insanoğlu cansız ki cenaze namazları üstelik kılınamamış. Fransızlar, yaralıların gine savaşmasına, nereden geçtiklerine, gine karşılarına çıkmasına şaşırırmış. Yaralılar tünellerden geçermiş. Bir kolu olmadan gayrı koluyla çatışırmış. Kolunda, dizinde kurşunla canlı gaziler vardı. Harpten sonraları olmuş oluyorsunuz demişler, cerrahi müdahale olamamışlar. Kolunda kurşun olanlara dokunurduk, görürdük. Dizinde kurşun olanların kurşunu, onlar yürüdükçe akım ederdi. Eğer Antep düşseydi Yunanlıları denize dökemeyecektik. İstiklal Savaşı'nın ayrıntılı (ayrıntı) zamanı yazılmadı. Ama Antep'inki yazıldı. Lohanizade Mustafa Gaziantep Savunması'nı yazdı. Düşman buraya girebilseydi Ankara'yı, İstanbul'u da kaybedecektik. Onun düşüncesince Mustafa Kemal Atatürk buraya anlamsız yiğitlik unvanı vermemiş. Kendisinden evvela buraya verdi. Hiçbir yerde on ilkokul buçuk kurşun atılmamış. Antep'e attıkları bu merminin sesi, gürültüsü yok, tahribatı çok. Düştüğü noktayı kaynatıyor. Sokaklarda oynayan evlatların etleri, butları ağaçlara fırlıyor."

Antep mücadelesinin aynısı benzer yepyeni ortak fenomen bulunduğunun altını çizen Biçer, şöyleki bitmeme etti:

"Aç ve alçak haldeyken tabanca fabrikası kuruyorlar. O tam öğrenimden de arka tükenmek düşüncesince nısıf kez çalışıyorlar, nısıf kez pedagoji bilimi alıyorlar. Gazi değilim ama onlarla diz mısra oturdum. Sefaletlerini gördüm, kahramanlıklarını duydum. Çok az mütekellim insanlardı. Savaşı sorduğumuzda 'Susun, size yaramaz, siz tahsilinize bakın. Savaş bitti. Mangalın külünü deşmeyin' derlerdi. Ama bu savaşım evren çapında ele alınamadı. Fransızların ciddi ödence ödemesi gerekirdi. Fransa'ya revan ortak arkadaşımdan kütüphanelerine gitmelerini, savaşla ilişik yazılanları öğrenmesini istemiştim. O da araştırmış. Kendilerini günahsız açıklamak düşüncesince kullandıkları mermileri Ermenilerin attığını, 80 bin obüs topunu da sınamak düşüncesince attıklarını yazmışlar."

Emekli mimarın gözü buğulanmış anlatımı

Gaziantep'in yüzü sıcak isimlerinden 77 yaşındaki mimar Abdülkadir Evişen ise Antep mücadelesinin anlatmakla bitirilemeyecek şişman ortak epope bulunduğunu belirtti.

İngilizlerin kente gelmesiyle mücadelenin başladığını anlatım fail Evişen, ayrıca evvel geldiklerinde halktan silahlarını istediklerini, saklayanları zılgıt ettiklerini anlattı.

Daha sonraları Fransızların kente girdiğini ve içlerinde Senegalli askerlerin de bulunduğunu aktaran Evişen, şunları kaydetti:

"Bir de Antep'in yerlisi olup Halep'e kaçan Ermeni alayı var. Fransızlar bunlardan faydalanıyor. Ne denli atak etseler de Antep'i teyit almaya muvaffak olamıyorlar. Kadınlarımız, çocuklarımız da müdafaanın içerisinde. En böylece bombardımana başlıyorlar. Felaket ortak olay. Anlaşmalara karşıt bulunmasına karşın toplarla bombalama yapıyorlar. İşin ilginç tarafı Antep'teki Ermeni yapılarına ortak nesne olmuyor. Bunlarda kurşun izi göremezsiniz, ferde değmemiştir. Kayacak Mahallesi dediğimiz demincek ki Bey Mahallesi'nde Fransızların yıktığı ortak çatı yoktur. Sadece Müslüman mahallelerine, tapınma yerlerine tecavüz yapılmıştır."

Evişen, Fransızların ibadethaneleri, evleri ve hâlâ nice yapıyı bombaladığını, halkın bu bombardımanlardan gizlenilmek düşüncesince mağaraları ve marjinal su yollarını kullandıklarını söyledi.

Gazilerden dinlediği hikayeleri aktarırken gözyaşlarına bilge olamayan Evişen, bunları anlatmanın namına baş döndürücü dokunduğunu, değme andığında duygulandığını dile getirdi.

Şehit Kamil'in annesini arkalamak düşüncesince öldürülmesinin Anteplileri harekete nâkil evvel fenomen olduğuna yer veren Evişen, "Ondan sonraları ortak eş elinde et satırıyla 'Hiç mi Müslüman yok? Hiç mi arkamdan mevrut yok?' niteleyerek halkı galeyana getiriyor. Şahin Bey Nizip'e atama edilmesine karşın Antep'e geliyor. 'Benim cesedimi çiğnemeden geçemezsiniz' niteleyerek martir ediliyor. O bizim sembolümüzdür. Asıl sorun ondan sonraları başlıyor. Atatürk'ün Antep'e yardımları başlıyor. Mermi imalathanesi kuruluyor, kurşun çinkolarını eriterek kurşun yapıyoruz. Bu biçimde kendimizi savunma ediyoruz. Antep viran ortak site şekilde kurtuluyor. Ankara Antlaşmasıyla Türk askeri Antep'e giriyor." niteleyerek konuştu.

Halkı alım çalım yaşıyor

Kent esnafından 80 yaşındaki Mustafa Şahintürk de halkın ortak kazanç parçasını bile cephedekilerle paylaştığını, kadını, bayı çocuğuyla cephede savaşım ettiğini hatırlattı.

Gazianteplilerin unvanını aşkla, imanla aldığına dikkati çekici Şahintürk, "Allah ortak hâlâ bu acıları göstermesin. Antepli olduğumuz, burada yaşadığımız düşüncesince ne bahtiyar bize. Böyle ortak şehirde yaşadığım düşüncesince baş döndürücü gururluyum." dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray38102+66
2Fenerbahçe3899+68
3Trabzonspor3867+19
4Başakşehir FK3861+14
5Kasımpaşa3856-3
6Beşiktaş3856+5
7Sivasspor3854-7
8Alanyaspor3852+3
9Çaykur Rizespor3850-10
10Antalyaspor3849-5
11Gaziantep FK3844-7
12Adana Demirspor3844-7
13Samsunspor3843-10
14Kayserispor3842-13
15Hatayspor3841-7
16Konyaspor3841-13
17MKE Ankaragücü3840-6
18Fatih Karagümrük3840-3
19Pendikspor3837-31
20İstanbulspor3816-53
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler