![Cam kemik hastası annenin aklı, ayrımsız hastalığı haiz çocuklarında](https://www.megahaber61.com/files/uploads/news/default/cam-kemik-hastasi-annenin-akli-ayni-hastaligi-tasiyan-cocuklarinda.webp)
Karaman
Cam kemik hastası Gülay (36) ile Hüseyin Ünlütürk (40) çiftinin evliliklerinden 3 evlatları dünyaya geldi. Gülay Ünlütürk, evlatlarından 12 yaşındaki Yusuf ile 9 yaşındaki Gülsüm'ün de kendisi denli bire birlikte hastalığı taşımasının üzüntüsünü yaşıyor.
Başka hastalıkları da ortaya çıkan evlatlarının üstüne titrek ana Ünlütürk, öz acısını birlikte kenara bırakıp onların rahatı düşüncesince çabalıyor. Ağrıları olduğunda evlatlarının yanından tek ayrılmayan Ünlütürk, gece olunca de onların giriş ucundan ayrılmıyor.
Fedakar ana Gülay Ünlütürk, AA muhabirine, cıncık kemik hastası bulunduğunu seneler sonradan öğrendiğini söyledi.
Çocukluğundan buyana teessürat çektiğini aktaran Ünlütürk, kemiklerinde eğrilikler oluştuğunu, hareketlerinin kısıtlandığını dile getirdi.
"Bu acılara onlar düşüncesince dayanıyorum"
Ünlütürk, oğlunun ayağı kırılınca cıncık kemik hastası bulunduğunu öğrendiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Yapılan muayenesinde hastalığın kalıtım bilimi bulunduğu açıklandı. O devir benim de cıncık kemik hastası olduğum ortaya çıktı. Ailem küçükken beni doktora götüremediği düşüncesince kişileştirme konulmamıştı. Bu hale üzülürken kızım Gülsüm'ün de bire birlikte hastalığı taşıdığını öğrendik. Ben hoppadak vitamin kullanabiliyorum. Sık kesif Konya'ya, Ankara'ya hastaneye gidiyoruz. Çocuklarım tedavileri düşüncesince ağırbaşlı ilaçlar alıyor. Çocuklarım mükemmel gelişemiyor. Ben birlikte ana namına onlarla mükemmel namına ilgilenemiyorum. Bir yandan öz hastalığım, öbür tarafta çocuklarım. Bu acılara onlar düşüncesince dayanıyorum. Eşim bana aşırı dayanak noktası olmaktadır ancak o da zorlanıyor."
Ailesi düşüncesince uğraş ediyor
Karaman Belediyesinde etkin Hüseyin Ünlütürk de tekaüt koşullar altında hem lüp geçimi bununla beraber evlatları ile eşinin tedavileri düşüncesince uğraş ettiğini anlattı.
Çok zorlandığını ama değme şeye ailesi düşüncesince katlandığını vurgulayan Ünlütürk, "Çocuklarımı ayda beş altı kere Konya'ya hastaneye götürüp getiriyorum. Okula gidiyorlar. Devamlı korunup, kollanmaları lazım. Eşim de hasta bulunduğu düşüncesince çocuklarla yeteri denli ilgilenemiyor ama elinden geleni hazırlamaya çalışıyor. Her şeyle alakadar edinmek zorundayım. Devamlı akşam çalışırsam hâlâ akla yatkın olur. Bunun düşüncesince iane bekliyorum." niteleyerek konuştu.
Doktor olup öz denli hastaları otama buyurmak istiyor
Tedavisi devam eden 12 yaşındaki Yusuf da aşırı birlikte tomar cereyan edemediğini, koşamadığını, yaşıtlarıyla rahat oynayamadığını söyledi.
Kemiklerinin kırılmasından aşırı korktuğunu özetleyen Yusuf, "Yaşıtlarım denli çekinmeden dingildemek istiyorum. Derslerimde başarılıyım. İyi birlikte sistem sahibi edinmek istiyorum." dedi.
İlkokul 3. dershane talebesi Gülsüm ise "Fazla cereyan edemediğim düşüncesince dinlence caba olsa öğüt çalışıp, eser okuyorum. Doktor olup, benim denli hastaları otama buyurmak istiyorum. Hep annemi, babamı, kardeşlerimi düşünüyorum. Onları aşırı seviyorum, güzel olsunlar niteleyerek afsun ediyorum. İnşallah biz güzel oluruz." ifadelerini kullandı.