Bu merkezde mânialı dallar eğitim, aileleri soluk alıyor

Istanbul

Bakanlık ile Bayrampaşa Belediyesi ortada imzalanan tören düzeni kapsamında açılan Bayrampaşa Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi, yüzdelik 70'in üstünde zihnî yahut bedenî engeli bulanan, 13 gözyaşı üstü hususi yokluk müstelzim insanlara ev sahipliği yapıyor.

Ebeveynlerine basıcı canlı hususi gereksinimli insanlara merkezde psikolog, fizyoterapist, toplumsal misyon ve bebek eylem uzmanlarınca gereksinimlerini karşılayabilmeleri ve kabiliyetlerini değerlendirebilmeleri düşüncesince eğitimler veriliyor. Bir taraftan gruplar şeklinde oyunlar oynayan ve spor alışkanlığı kazandırılan bireyler, başka taraftan müzik, el işi, bostan ve aş damı atölyelerinde repertuvar kazanıp dörtköşe devir geçiriyor.

Özel araçlarla evlerinden alınan, eğitimleri daha sonra gene evlerine bırakılan özürlü bireyler, tuvalet, hıfzıssıhha ve yeme-içme üzere hayatlarını kolaylaştıracak uygulama trendleri da gene bu merkezde öğreniyor.

Her bireye has misyon modeli maruz merkezde, ailelere de parasız müşavirlik hizmeti sunuluyor. Hem merkezde bununla beraber uzmanların ev ziyaretlerinde sorularına karşılık bulan veliler, birlik zamanlı, nısıf zamanlı veya seanslı misyon modeline akıllıca biçimde çocuklarını merkeze bırakabiliyorlar.

Öğrencilerinin hususi günlerini de yakından strateji fail uzmanlar, hususi gereksinimli bireylerin tevellüt günlerini merkezdeki dostlarıyla kutlamalarına imkân sağlıyor.

"Bu cins evlatların topluma kazandırılmaları, eğitimleri anca emeksiz müşterek iş değil"

Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, AA muhabirine, ailelerden mevrut talepler doğrultusunda bu biçim düşüncesince planlama yaptıklarını, projeyi de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yürütmeye başladıklarını söyledi.

Hizmet binasını düz yazı ettikten sonraları yanına "engelsiz dirim parkı" yaptıklarını tamlayan Aydıner, merkezle beraberinde ailelerin çocuklarına, evlatların ise ailelerine basıcı yaşamasının önüne geçildiğini anlatım etti.

Merkezde halihazırda 86 ailenin evladının bulunduğunu, bu sayının birtakımı bazı 110'a çıktığını dile getiren Aydıner, "Aile güneş çocuğunu bizlere getiriyor, geceleyin ezanı gene alıyor. Bazı ailelerin aşırı hâlâ sıkıntıları vardır. Bazen bunları 2 devir alıyoruz. Dolayısıyla 86 yavrumuzu 1 hafta süresince sirküle ediyoruz. Hepsi buradan faydalanıyor." dedi.

Aydıner, ebeveynlerinin desteğine karşın evinde kaşıkla bile kemirmek yiyemeyen engellilerin merkezde kemirmek yiyecek ve mertlik üzere nice alışkanlığı kazandığını anlatarak, şöyleki bitmeme etti:

"Biz burada kemirmek yemeyi de öğretiyoruz. Nitekim burada biraz yavrumuz kemirmek yemeyi öğrendi ayrıca anası kapıdan gönül girdiğinde evladının kaşıkla kemirmek yediğini görmüş bulunduğu an hüngür hüngür ağlamaya başladı. Bunu müşterek şeyle ölçemezsiniz, bunun tinsel müşterek tadı var. Ayrıca, birtakımı evlatlarımızın ayakyolu problemleri vardı. Bunları da burada çözdük ve aileleri bu biçimde rahatlattık. Eve gittiğinde kendisi ferah ferah ayakyolu ihtiyacını görebilme olanağına kavuştu. Onun haricinde özürlü yavrularımız burada hem kılık bununla beraber Allah'ın vermiş bulunduğu zekayı kullanarak kimi işler yapıyorlar. Yaptıkları işleri de buradaki işporta salonlarında sergiletiyoruz."

Bayrampaşa Belediye Başkanı Aydıner, ailelerin merkezdeki ortamı görür görmez duygulandığını, ailelerle ve çocuklarla duygudaşlık kurduklarını söyledi.

Onlarla diyalog kurabildiklerine dikkati çekici Aydıner, "Beni gördükleri devir heyecanlanıyorlar, ayağa kalkıyorlar. Alkışlarlar, bana sarılırlar. O tabloyu gördüğünüz devir bahtiyar olmamanız düşüncesince rastgele müşterek etken yok. Size dünyayı verseler, müşterek de bunların bu mutluluğunu verseler, tığ dünyayı değil bunların mutluluğunu alırız. Çünkü ego biliyorum ki bunların bizlere vermiş bulunduğu görevdaşlık ile Allah'ın nezdinde inşallah bunların mükafatını kazanacağız. Bir de bu cins evlatların bakımları, bu cins evlatların topluma kazandırılmaları, eğitimleri anca emeksiz müşterek iş değil. Hakikaten burada mevcut öğretmenlerimiz de bunu içten yapmaları geçişsiz ki buradaki personelimizin bütünü içten bu işi yapıyorlar." sanarak konuştu.

Aydıner, ailelerin bu üzere merkezlere gerekseme duyduğunu, bundan dolayı ülkede yaygınlaştırılması icap ettiğini laflarına ekledi.

"Allah bin kat razı olsun bu okula himmet harcayanlardan"

Eşini üç sene geçmiş kaybettikten sonraları Ayfer (46) ve Habip (45) isminde özürlü çocuklarıyla beraberce küsurat 68 yaşındaki Esma Maslak, oğlunu yolda gören biçim görevlilerinin kendisini aradığını, çalışmalardan bilgili olduktan sonraları böylelikle dü çocuğunu buraya gönderdiğini söyledi.

Merkezdeki eğitimlerin evlatların dirim standardını etkilediğine yer veren Maslak, "Artık hâlâ heyecanlılar, istekliler. Buraya doğmak düşüncesince sabırsızlanıyorlar. 'Anne sarıklı hakeza yapıyor', 'Anne mutfağa girip hakeza yaptık', 'Anne parkta oynadık', 'Öğretmenler bizlere bunları gösterdi' sanarak anlatıyorlar." ifadelerini kullandı.

Çocuklarının aşırı arzulu olduğunu, öğretmenlerini ve dostlarını sevdiğini vurgulayan Maslak, "Onlar ongun ve arzulu olduktan sonraları ego de hayhay memnunum, rahatım, içiş rahat. Rahat kafayla yolluyorum onları. Çocuklar eve geldiği devir neşeli, güler yüzlü, anlatıyorlar yaptıklarını. Bu okula himmet harcayanlardan Allah bin kat razı olsun." dedi.

Oğlunun gezmeyi sevdiğini, kızının el işlerine alışmış bulunduğunu özetleyen Maslak, "Kız söz gelimi pentür yapar, boncuk dizer. Evde müşterek nesne yapıyorsam, 'Anne ego yapayım mı?' der. Kek yapıyor, pentür yapıyor. Burada ne yaptıysa anlatıyor ve evde de yapmayı seviyor." sanarak konuştu.

Çocuklarının merkeze istekle gittiğinin altını çizen Maslak, "Her devir gel deseler 'hayır' demezler. Çok mutlular buraya geldikleri için. İnanın benden geçmiş uyanıyor, 'Anne kalk, kemirmek yiyip gideceğim.' diyor. Çok rahatım, Allah razı olsun." değerlendirmesini yaptı.

Maslak, dü çocuğun bakımının yegâne çocuğa mucibince hâlâ ağır olduğunu, çocuklarını merkeze gönderdikten sonraları ev işlerini hâlâ şen yaptığını kaydetti.

"Ne devir ki Sayın Cumhurbaşkanımız özürlü ailelerine bedel verdi..."

Dört bebek anası 57 yaşındaki Gülperi Turgay, otizmli kızı Nursena'nın (22) merkezde 8 aydır yetişek gördüğünü söyledi.

Kızının bahtiyar olduğunu, onu bahtiyar görür görmez kendisinin de yüzünün güldüğünü dile getiren Turgay, merkeze haftada müşterek devir geldiklerini, kızının burada hâlâ müşterek tomar devir eylemek istediğini belirtti.

Merkezdeki eğitimleri ihsan kendisine gören Turgay, "(Nursena) Burada dostlarıyla diyalog oluşturmayı öğrendi. Atölye çalışmalarını geliştirdi. Hoşgörülü müstevi bulunduğu düşüncesince sevinerek geliyor. Burada ev-arkadaş ortamını hissediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Turgay, 20 sene geçmiş hastaneye gittiğinde doktorların, "Çocuğunuzu hakkında ve gidin." deyip menfaatlerini bap hariç ettiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Komşular, yer yakınma ediyordu. Toplu taşımaya binemiyoruz, insanoğlu yakınma ediyor. Önümüzü göremiyorduk. Maddi durumumuz da sağlam temiz bulunmadığı düşüncesince o devir ki koşullarda ağırlık yaşadık. Bizden öncekiler mahzenlerde öldüler. Ne devir ki Sayın Cumhurbaşkanımız bize, özürlü ailelerine bedel verdi, el âlem bedel hasretmek yerinde kaldı. Artık tığ dam değiliz. Biz bundan sonraları hastanelere, kurumlara, okullara gittiğiniz zaman, 'Hoş geldiniz hanımefendi', 'Nursenacığım' sanarak seslenme ediliyoruz. Çocuklarımızın hakeza olmasını istemezdik lakin kader..."

Turgay, camianın özürlü ailelerinin sesini duymasını ve hassasiyetle yaklaşmasını beklediklerini de laflarına ekledi.

Sevda Karaman da otizmli evladı Rıfat ile bu vakte denli kendisinin ilgilendiğini, evladının dü okula gittiğini anlattı.

Aldıkları hususi ibret ve eğitimlerden de kifayetli verimi alamadıklarını dile getiren Karaman, oğlunu yeni yetmelik sürecinde sosyalleşmesi düşüncesince merkeze getirdiğini kaydetti.