USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Baba yadigarı 56 salname gazetenin neşriyat dünyasına bitmeme etmesi düşüncesince çalışıyor

Tokat'ın Niksar ilçesinde canlı 64 yaşındaki Cemalettin Bilgin, babasının 1966 senesinde kurduğu yerli gazeteyi farklılaşan enformasyon araçlarına karşın çıkarabilmek düşüncesince güç harcıyor.

Baba yadigarı 56 salname gazetenin neşriyat dünyasına bitmeme etmesi düşüncesince çalışıyor
10-01-2022 12:44
Tokat

Cemalettin Bilgin, AA muhabirine, İstanbul'da 56 sene ilk Tercüman gazetesinin edisyon makinelerinin yenilenmesi üzerine, babası Hacı Mehmet Bilgin'in emektar makinelerin müşterek bölümünü satın alıp Niksar'a getirerek basımevi kurduğunu söyledi.

Babasının, Yeşil Niksar gazetesini 5 Aralık 1966 tarihinde çıkarmaya başladığını özetleyen Bilgin, gazetenin o günden bugüne neşriyat yaşamını sürdürdüğünü dile getirdi.

Kendisinin de babasının izinden gittiğini tabir fail Bilgin, "Babadan oğula bu mesleğe bitmeme ediyoruz. Ömrümüz bulunduğu müddetçe de bitmeme edeceğiz. Yeşil Niksar'ı maaş yerine yayımlamaya bitmeme ediyoruz. Yörenin Sesi Canik gazetesini ise herhangi müşterek gündüz yayımlıyoruz. Halkın sesi olmaya, şehrimize, ülkemize hayır olmaya çalışıyoruz." dedi.

"Oğlum da bu hatırayı bitmeme ettirecek sanarak düşünüyorum"

Dijital müşterek asır yaşandığını, enformasyon araçlarının değiştiğini, gazetelerin mevhum ortama taşındığını tamlayan Bilgin, 1966 yılından buyana hem ilçelerinin hem Tokat'ın hem ülkenin evveliyatına şehadet ettiklerini, iri müşterek belgelik oluşturduklarını vurguladı.

Bunun bitmeme etmesi düşüncesince mesai verdiklerini kail Bilgin, şunları kaydetti:

"Arşivimize baktığımızda dehşetli müşterek arşivimiz var. Çok dobra duyum var. Bizler ayrımsız bayrağı bitmeme ettiriyoruz. Çocuklarım ego öldükten sonradan mesleği bitmeme ettirirler mi? Sanırım ettirirler. Hiç değilse gazetenin çıkışını anı yerine sürdürürler. Biz kesinlikle ki babamızın hatırasını bitmeme ettiriyorsak sanırım oğlum da bu hatırayı bitmeme ettirecek sanarak düşünüyorum. Gazetede 1980'li senelerde aşırı sayıda personel çalışıyordu. O zamanki farklı emekti. Mesela bugünkü uygulayım bilimi aşırı kolay. O devir cumhurbaşkanı, başbakan, bakanların ve milletvekillerinin klişelerini (baskıda kullanılmak amacıyla, ilişkin rölyef resim, şekil, dağ bayır kovulmuş esrar levha) İstanbul'a, Ankara'ya giderdik. Orada iri mesai verirdik lakin deminden aşırı kolay, bilgisayarın başına geçiyorsun, düğmelere dokunuyorsun, herhangi müşterek şeye erişmek mümkün. O günkü teknik, uygulayım bilimi ile aldığımız beğeni ile bugünkü farklı.

Aslında gazeteyi alıp kıraat etmek gerekiyor. Gazeteyi çıkartmak, eline alıp kıraat etmek alelacayip müşterek şey."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler