Ankara
Antika meraklısı Savaş Şekerbay, emektar yük pazarından almış olduğu engebeli dü acayip gramofonu onarabilecek onarımcı bulamayınca, müşterek adet başına yürüttüğü çalışmalarla başarıya ulaştı ve peşi sıra bu işi mesleği yaptı.
Ankara Tunalı Hilmi Caddesi'ndeki dükkanında kestirmece 12 senedir acayip yük tamirciliği fail Şekerbay, bu işe start öyküsünü ve emektar tamirat aletlerinden oluşturduğu koleksiyonunu AA muhabirine anlattı.
Çocukluğundan beri antikalara mecbur olduğunu, emektar manken plak, kamyonet ve radyo kabilinden muhtelif ev eşyalarını arayıp edindiğini tamlayan Şekerbay'ın hayatı, engebeli dü acayip gramofonunu satın almasıyla değişti.
Gramofonlarını tamirat edebilecek eli uz bulamayınca müşterek adet başına bu işi hazırlamaya değişmeyen verdiğini kail Şekerbay, "Bunu kendim yapacağım, diyerek direnim ettim. Oturdum, çözdüm, tamirat ettim, yaptım. İki adet gramofonum oldu. Bu gramofonları muktedir olmak düşüncesince redif bölüme ihtiyacım oldu. Bunun düşüncesince de bambaşka müşterek gramofon aldım ve onun parçalarını kullandım." dedi.
Antika hevesi eve sığmayınca atölyeye taşıdı
Şekerbay, bu başarısının peşi sıra gramofonlara gönül rahatlığı ilgisinin arttığını, bu mevzuda kendini geliştirmeye çalıştığını dile getirerek, biriktirmeye başladığı yük ve tamirat aletlerinin eve sığmaması hesabına işlik namına da kullandığı müşterek dükkan açtığını kaydetti.
Açtığı dükkanla o güne sincap sürdürdüğü meşbu şoförlüğünü bırakıp birlik zamanlı kendini bu işe verdiğini tamlayan Şekerbay, "Bu iş düşüncesince aşırı sayıda donatı gerekti. Bunları eve getirtmek belkili değildi. Bu işi dizge edinebilmek bedava olmadı. Çok çalıştım ve böylelikle maharet kazandım." diyerek konuştu.
Antika el inşası aletlerden derlem oluşturdu
Eski bulunan değme şeyi iyi bulduğunu ve başta gramofonları aşırı beğendiğini özetleyen Şekerbay, 20. asrın başlarında imal edilmiş gramofonları tamirat ederken kullandığı aletlerin de acayip olmasının, işini hâlâ manalı bir duruma getireceğini fikren emektar el aletleri biriktirmeye başladığını da söyledi.
Şekerbay, "Tamir ve yenileme yaparken o zamanlarda mamul tornavida, çekiç, pens kabilinden aletleri arayıp buldum. Bunların üzerindeki işlemelere ve süslere fanatik kaldım. Onları tamirde kullanmaya kıyamayıp kreasyonlarını hazırlamaya başladım ve katiyen satmadım." dedi.
Koleksiyonunda muhtelif işlerde beğenilen 500'e andıran el inşası aygıt olduğunu aktaran Şekerbay, "Tırpan ve jilet bileyleme makinası, 1901 inşası yaman stabil makası, 1920 Alman inşası ayarlı pens kabilinden az hâlâ müşterek zanaat yapıtı sayılabilecek bedii eşyalar var." diyerek konuştu.
Şekerbay, müşterilerinden mevrut taleplere mucibince hususi gramofonlar tasarlayabildiğini, kemandan, derya kabuğundan, gitardan ahenk verici gramofonlar yapabildiğini anlattı.
Yaklaşık 12 senedir acayip yük tamiriyle uğraşan Savaş Şekerbay, 1900'lü zamanlarda gramofonla uğraşan şahıslara "gramofonist" halinde seslenme edildiğini, icra ettiği işe makul adı bulduğunu ve bu adı aşırı beğendiğini de laflarına ekledi.
