Konya'da ana ve babasıyla beraberce neşeli ev kadını 43 yaşındaki Aliye Kurma, 2011 senesinde süregelen bulantı, halsizlik ve idrara çıkamama şikayeti nedeniyle hastaneye gitti. Tip 1 şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği tanısı koyulan Aliye Kurma, diyalize girmeye başladı. Yaklaşık 6 sene bitmeme fail diyaliz sürecinde Aliye Kurma ve ailesi böbrek nakli düşüncesince Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne de başvurarak doğacak muştulu haberi bekledi. Kurma'nın bu süreçte böbrek naklinin gerçekleşmemesi ve öteki organlarının da tehlikeye girmesi üstüne doktorların tavsiyesiyle aileden aktarım yapılmasına değişmeyen verildi.
Abisi böbreğini verdi, baştan hayata tutundu
Annesi ve babasından ilik uyumu sağlamayan Aliye Kurma'nın abisi Zafer Kurma ile ilik uyumu bulunduğu belirlendi. Bunun üstüne lüzumlu araştırmalar yapılarak 2017 yılı Şubat ayında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat gerçekleştirildi. Zafer Kurma'dan tahsil edilen böbrek, kız kardeşi Aliye Kurma'ya kalburüstü ortak halde nakledildi. Abisinin verdiği böbrekle baştan sağlığına munsap Aliye Kurma, diyalize girip aktarım beklerken baş döndürücü mütekait eyyam geçirdiğini anlattı. 6 sene diyalize girdiğini anlatım fail Kurma, "Diyalizden eski süreçte bulantı, halsizlik, sıskalık ve idrara çıkamama kabilinden rahatsızlıklardan ötürü hastaneye başvurdum ve şimdi sonradan diyalize bağlandım. 6 sene süresince diyalize girdim. Diyaliz sürecinde kuraklık baş döndürücü güzergâh safhadaydı. Su yasak, likit yasak, fazladan Tip 1 diyabettim. O nedenden dolayı normalde haram bulunan gelişigüzel obje şimdi da baş döndürücü yasaklandı. Bu süreçte ego suya özlenti yaşadım diyebilirim. Benim düşüncesince hakkıyla mütekait ortak süreçti. Diyalize bağlanmak, huy yollarını bulamamak, huy hüzünlerini çekmek, şifahane ve derin hizmet kabilinden proses hakkıyla benim düşüncesince ağırbaşlı ortak imtihandı. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne başvurduk. Orada aktarım işlemleri gerçekleşti. 4,5 sene he ve ego baştan doğma gibiyim, suya kavuştum. Yani ikinci ortak hayatım oldu. Normal umumi durumum düzeldi, alışılagelen hayatıma döndüm. Gerçekten bu proses benim düşüncesince mütekait ortak aşamaydı lakin aktarım olduktan sonradan ikinci hayatım benim düşüncesince baştan doğma ortak süreçti” biçiminde konuştu.
“Vatandaşlarımızın uzuv nakline şimdi duyar olmalarını isterim, vücudumun hakkıyla olanağı olsaydı ego bağışlardım”
Aliye Kurma, aktarım düşüncesince 6 sene beklediğini fakat bu gerçekleşmeyince ailesinin böbrek düşüncesince seferber bulunduğunu vurgulayarak, “Bana bu bağışı abim yaptı. 6 sene süresince bu sıkıntıyı çektik, uzuv bağışı bekledik. Abim esen olsun canıma dirilik kattı. Hani bu süreçte şahısların körpe olsun, buğulu olsun, çalışkan donör yerine duyar olmalarını istiyoruz. Çünkü, ortak güruh böbrek bekleyen, böyle kadavradan da muntazır hastalarımız var. Ama bu süreçte buğulu yada körpe olsun eksiksiz yurttaşlarımızın uzuv nakline şimdi duyar olmalarını isterim. İmkanı olanlar birbirlerine mevzun uzuv vererek, cana dirilik katsınlar, uzuv bağışı yapsınlar. Benim zat vücudumun hakkıyla olanağı olsaydı ego bağışlardım. Kimse duyarsız kalmasın, bu devletimiz düşüncesince de, milletimiz düşüncesince de hem maddesel bununla müşterek tinsel iane olur” niteleyerek konuştu.
İbrahim Yetkin
