Gaziantep
Devlet memuru Gülşen Çetin, rahatsızlığının gözünün yaşarmasına hastalık olması dolayısıyla 30 sene süresince başağrısı yaşadı.
Çeşitli vakitlerde doktora başvuran fakat ameliyatın risklerinden korkmuş bulunduğu düşüncesince müşterek muhtelif esenlik sorununu çözemeyen Çetin, böylecene ameliyat namına sağlığına kavuştu.
Gülşen Çetin, AA muhabirine, kanal tıkanıklığı dolayısıyla daima gözyaşının aktığını, bunu hazfetmek düşüncesince yanı sıra rastgele devir baş bezi bulundurduğunu anlattı.
Gözünde enfeksiyon oluşması dolayısıyla sabah akşam çıkar yol kullandığını dile getiren Çetin, "Gözüm ara sıra elan aşırı şişiyordu. Ekim, april aylarında elan çirkin çıban yapıyordu. Bütün göz damlalarını kullanmışımdır." dedi.
"Sürekli 'niye ağlıyorsun' niteleyerek sorarlardı"
Çevresindekilerin devir zamane kendisinin ağladığını düşündüğünü özetleyen Çetin, "Sürekli 'ne oldu, sebep ağlıyorsun' niteleyerek sorarlardı, ara sıra saklardım. En aşırı dışarda gezdiğim senelerde olurdu. Ya da pikniğe gittiğimde olurdu. Pek gezmeye gitmek, evden büyümek istemezdim o yüzden. Sürekli kesinlikle müşterek mendilim olması gerekiyordu yanımda taşırdım." niteleyerek konuştu.
Çetin, otama bulunduğu düşüncesince aşırı bahtiyar bulunduğunu aktararak, şu şekilde konuştu:
"Şimdi az buçuk boşlukta kabilinden hissediyorum. Gözümü on paralık silmiyorum, gözlerim on paralık enfeksiyon kapmadı bugüne kadar. Görmem de oldukça iyi. Eskiden taşıt sürerken gözüm bulanıklaşıyordu. Bir de soluk alamıyordum aşırı fazla, şu an elan güzel soluk almaya başladım. Şimdi aşırı şen hissediyorum, rastgele yere gidebiliyorum, rastgele şeyi yapabiliyorum. Gözüm yorulmuyor. Bu vakte denli on paralık im okumadım, okuduğum devir 3 sayfadan sonraları gözüm ağrırdı, en iri kaybım bu oldu. Şimdi okumaya başlayacağım inşallah."
"Bütün çocukluğunu, gençliğini gözü sulanarak geçirmiş"
Göz rahatsızlıkları uzmanı ve oküloplastik cerrahı Can Pamukcu, evlatların önce doğduğunda gözlerinde sulanma olabileceğini, 1-3'üncü aylarda gözyaşı bezlerinin çalışmaya başladığını, anlaşılan müşterek müddet sonraları ise o sulanmanın geçtiğini anlattı.
Sulanmanın bitmeme etmesi biçiminde 1 sene zarfında inme kullanılıp ovuşturma yaparak tedavinin gerçekleştirildiğini, 1 yaşından sonraları probleminin sürmesi biçiminde ise 5 dakika devam eden girintisiz çıkıntısız müşterek muamelat yapmaları icap ettiğini dile getiren Pamukcu, şunları kaydetti:
"Hastamız o devre onu atlamış. 3 yaşını geçtiğinde ise cerrahi müdahale gereksinimi oluyor. Ameliyat kısaca sıhhatsiz saat, 40 dakika devam eden elan ağırbaşlı müşterek işlem. Hastamız onu da atlamış. Bütün çocukluğunu, gençliğini gözü sulanarak geçirmiş. Mesleki hayatımda en etraflıca devam eden 20 salname müşterek hastam vardı. 20 yaşlarında başlamış 40 yaşlarında cerrahi müdahale ettik. Ama 30 senedir gözü sulanan müşterek hastayı önce kere cerrahi müdahale ettik. İki gözünü de cerrahi müdahale ettik. Başarı payı yüzdelik 95-98 denebilir. Hastamız da bizlere güvendi güçlükle gine savuşma potansiyeli bulunan müşterek hastaydı, onun düşüncesince kandırma geçirmek durumunda kaldık. Hastanın koku alma organı zarfında sorun olması, rastgele dü tarafı da bire müşterek seansta yapacağımız düşüncesince deri kesili gözyaşı kanal tıkanıklığı ameliyatı planladık. Cilt kesili DSR ameliyatlarında ölçün kesi 1-2 santimetrelik müşterek boyu varken bu hastamızda 5-6 milimetrelik kesili cerrahi müdahale planladık. Hastamızın yaşı güre olması dolayısıyla bu tekniği kullandık. Hastamız da tığ de aldığımız neticeden memnunuz."
