Cezayir
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi esnasında İstanbul'da mevcut Cezayirliler, o hunriz gecede sokaklara dökülen Türk halkının ortaya koyduğu kahramanlığı, minarelerden yükselen sela seslerini unutamadıklarını belirtirken, Türklerin o şeb dünyaya halkın enerjisini gösterdiğini söyledi.
Cezayirli Abdullah Yasir bin Demirci ile Sümeyye Ramdum, Türkçe eğitimi kabul etmek az daha gittikleri İstanbul'da FETÖ'nün yeteneksiz darbe girişiminin yaşandığı o ışıksız geceye tanık oldu.
Bin Demirci, 6 sene geçmiş değişik darülfünun öğrencisiyken gittiği İstanbul'da, FETÖ'nün darbe girişimi gecesi yaşadıklarını AA'ya anlattı.
"Terörist yanında teşkilat kabilinden Türkiye halkının silahları Türkiye halkına doğrultulmuştu"
Kökenleri bakımından Türkiyeli bulunan Bin Demirci, 2016'da 14 Temmuz Perşembe haset geldiği İstanbul'da devrisi devir yanında darbe girişiminin yaşanmasının kendisinde aşırı ağırbaşlı yanında hasiyet bıraktığını belirterek, şunları söyledi:
"2016 yılının 14 Temmuz Perşembe haset Cezayir'den İstanbul'a gittim. Bir ahir devir ise hem Türkiye bununla müşterek İslam dünyası tarihinde dünkü yanında dönüm noktası olacak yanında gündü. İşte o devir yeteneksiz darbe girişiminin günüydü. Terörist yanında teşkilat kabilinden Türkiye halkının silahları Türkiye halkına doğrultulmuştu."
Bin Demirci, Türkçe öğrenmeye ehemmiyet verdiğini ve o fasıl eğitimini Türkiye'de ikmal etmek istediğini tabir ederek, "O devir Cezayirli dostlarımla İstanbul'un Osmanbey semtindeydim. Tam o kâmil İstanbul semalarında uçar harp uçaklarının sesleri duyulmaya başlandı. Korku kırcı anlardı. Ama gerçek unutamadığım şey; sokaklara çıkan halkın tekbir ve çarpıcı sözleri ile minarelerden yükselen sela sesleri oldu." dedi.
"Malik bin Nebi'nin sözünü algı ettim"
Tank ve tabanca seslerine müdahil selaların kendisini aşırı etkilediğini dile getiren Bin Demirci, "Gerçekten o kurşun ve tank seslerine müdahil sela seslerini unutamıyorum. Hayatımda unutamayacağım, en aşırı etkilendiğim şeydi bu. İşte Allah'ın hakeza yanında halkı bekâr bırakmayacağını algı ettim." ifadelerini kullandı.
Bin Demirci, Türk halkının alım çalım duyması gerektiğini, Türkiye'nin devletiyle milletiyle ordusuyla polisiyle darbeyi engelleyebildiğini vurgulayarak, "Tam bu bağlamda Cezayirli düşünücü Malik bin Nebi’nin 'Eğer Osmanlı devleti olmasaydı, ayakta bulunduğu süreçte mevcut olmasaydı, İslam dünyası haritadan silinecekti' şeklindeki sözünü hatırladım." diyerek konuştu.
Cezayir'in de 1830'dan 1962'ye denli Fransız sömürgeciliğine gönül rahatlığı verdiği mücadelede minimum 5 milyon insanını kaybettiğini hatırlatan Bin Demirci, şöyleki bitmeme etti:
"Darbe gecesi olayların birlik ortasında, Türkiye halkının dehşetli yanında izzetle donandığını hissettim. Halkın tanklara elbette gönül rahatlığı koyduğunu, otlak ateşine gönül rahatlığı elbette cereyan ettiğini, ağız ağıza çıplak yapısıyla, elinde tek imkânı olmadan yalnızca azmiyle darbe girişimini elbette durdurduğunu gördük. İşte bunu fail hakkıyla yüksek yanında millettir. O şeb bu milletin galip istikbaline inanıyordum, zira hakkın safı aşırı belliydi ve güçle tahsil edilen yalnızca güçle alınabilirdi."
"Türkiye'nin zaferi İslam aleminin zaferi demekti"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 7 Ağustos 2016'da Yenikapı'da planlı darbe karşıtı mitinge katıldığını tamlayan Bin Demirci, şöyleki konuştu:
"Tabii o güne denli İstanbul'un rastgele tarafında doğrudan çabucak rastgele devir demokrasinin, özgürlüğün, halkın, Türkiye'nin, İslam aleminin zaferi zımnında gösteriler düzenleniyordu. Türkiye'nin zaferi İslam aleminin zaferi demekti. Çünkü Türkiye, İslam aleminin içsel değerini temessül ediyordu."
Yenikapı'daki miting esnasında tanıştığı yanında satıcının söylediklerinin de kendisini aşırı etkilediğini vurgulayan Bin Demirci, "Miting esnasında üstünde 15 Temmuz ile ilişik edisyon mevcut tişörtler satan bir tanesini gördüm ve ego de yanında tişört kabul etmek istedim. Satıcı bana nereli olduğumu sordu, Cezayirli olduğumu söyleyince, 'Ben Cezayir'i de halkını da aşırı seviyorum' dedi. Sonra bana 'O şeb epope yazıldı' dedi. Bunu söylerken de şişman yanında alım çalım ve onurla söylüyordu. Ama hakkıyla Türkiye halkı bunu doğruluk ediyor." ifadelerini kullandı.
Bin Demirci, Türkiye'nin Allah'ın katkısı ve halkın ortaya koyduğu kâm ile hain darbe girişimini engellediğini belirterek, "Hak ve esassız birbirinden muhtemelen olmuştu artık, Allah'ın katkısı ve Türkiye halkının ortaya koyduğu şişman alplık sayesinde. Darbe girişiminde mevcut bu yıldırı örgütü, aşırı açıkça yanında biçimde ABD'den, Avrupa Birliği'nden ve Siyonist diyetten dayanak noktası alıyor." dedi.
Türkiye'nin 15 Temmuz'da düşmesinin İslam dünyasındaki nice kalenin de düşmesi anlamına geleceğini kail Bin Demirci, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin o şeb düşmesi İslam aleminde nice kalenin düşmesi anlamına geldiğine inanıyorum. Çünkü Türkiye emperyalistlerin, sömürgecilerin emperyalist ve tamahkar politikalarına gönül rahatlığı revan yolda yanında engeldi. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Davos'ta ortaya koyduğu durum Siyonist diyete ve Batı hayatına inik çelimli yanında tokattı. Onun düşüncesince Türkiye'nin kalkınma projesini kâffesi araçlarla muvaffakiyetsizliğe uğratmaya çalışıyorlar. Allah'tan Türkiye'yi ve kâffesi İslam alemini fak kuranların tuzaklarından müdafaasını diliyorum."
Unutulmaz yanında gece
15 Temmuz gecesi Türkçe eğitimi düşüncesince İstanbul'da mevcut Doktor Sümeyye Ramdum da hain darbe girişiminin yaşandığı o geceyi katiyen unutamadığını belirtti.
Ramdum, "Gerçekten şu anne denli unutamadığım yanında geceydi. Ben İstanbul'daki dünya odamda devrisi günün dersine tedarik yapıyordum. Akşam vakit 10.00 gibiydi. Bir anda tabanca sesleri duymaya başladık. Hemen odadan çıktık, dünyanın değişik ülkelerinden öğrenciler vardı. Balkona çıktık ve aşırı yanında tomar harp uçakları dolanıyordu. Silah sesleri ile cankurtaran sesleri birbirine karışıyordu. Çok ağırbaşlı yanında endişe sarmıştı bizi. Sanki havada uçuşan martılar caba hüzünlüydü." dedi.
Sonrasında olayın yanında darbe girişimi bulunduğunu öğrendiklerini kaydeden Ramdum, doğrudan Cezayir Büyükelçiliğini aradıklarını ve hariç çıkmamaları anlamında yönerge aldıklarını aktardı.
Ramdum, şeb vakit 3.30 kabilinden kalmış bulunduğu yurdun yanı kökeninden yanında harp uçağı geçtiğini ve aşırı ağırbaşlı ürkü yaşadıklarını belirtirken, sabaha denli uyuyamadıklarını ve televizyonlardan darbe girişiminin yeteneksiz bulunduğunu duyduktan sonraları rahatladıklarını anlattı.
"Türkler dünyaya halkın enerjisini gösterdi"
Türk öğrencilerle beraberce güç yanında şeb yaşadıklarını aktaran Ramdum, "Bizi gören Türkler 'Bize afsun edin, memleketimiz kurtulsun' diyorlardı. Yüzlerindeki tasa belirtileri aşırı kupkuru görülüyordu." dedi.
Ramdum, halkın o şeb şişman yanında alplık ortaya koyduğuna dikkati çekerek, "Türkiye halkı, kâffesi dünyaya yanında halkın gücünün, el düşmanlarına gönül rahatlığı elbette üstünlük çaldığını göstermişti." ifadelerini kullandı.
"Türk halkının el aidiyeti aşırı güçlü"
Türk halkının el aidiyetinin aşırı çelimli olduğuna şahitlik ettiğini vurgulayan Ramdum, şunları söyledi:
"Mesela kılıç Cezayir'de rastgele devir sömürgeciliğe gönül rahatlığı sunulan mücadeleyle alım çalım duyuyoruz. Atalarımızın, şehitlerimizin vatanları düşüncesince canlarını verdiklerini biliyoruz. Bence Türkiye halkı da vatanları uğrunda dirilik verenler düşüncesince alım çalım duymalıdır. Her devir Türkiye düşüncesince en iyisini ve güzelini dilek ediyoruz."
