Ankara
Bacaklarına ilişkin dayanak cihazlarıyla fakat ayakta durabilen ve bu nedenle evden hariç çıkamayan doğuştan serebral palsili Eda Dilşad Çelik'in hayatı, Altındağ İlçe Spor Müdürlüğü ve Altındağ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün namına ulaşmasıyla ağız ağıza değişti.
Çelik, Altındağ Halk Eğitim Merkezi'nin tahsis etmiş olduğu dü öğretmenle ortak sene süresince aletli ve aletsiz egzersizler yaparak evvela yürümeye, arkası esna koşmaya ve hâlâ sonradan alan topu oynamaya başladı.
"İnsanın hürriyet kabil ortak duygusu varmış ve ego onu tattım"
Büyükanne ve büyükbabasıyla canlı Çelik, iri azim ve efor göstererek elde etmiş olduğu başarının öyküsünü AA muhabirine anlattı.
Halk Eğitim Merkezi'ndeki iyileştirme sürecinden evvela uğur boncuğu yürüyemediğini, ayrıca ayakta durmakta zorlanıp temelli düştüğünü özetleyen Çelik, öğretmenlerinin namına itimatını boşa çıkarmamak düşüncesince aşırı çabaladığını söyledi.
Çelik, en özellikle ayaklarındaki cihazları söktüğünü, arkası esna dengede durmaya çalıştığını dile getirerek, "Ablalarım bana güvendi ve bunu boşa çıkarmamak düşüncesince aşırı azmettim. Yavaş aheste yürümeye başladım. Zamanla, düşe kalka bütünü oldu. Koşmaya başladım. Buraya geldiğimde uğur boncuğu koşamıyordum ve bunu aşırı istiyordum." dedi.
Eskiden evden yegâne başına hariç çıkamadığını ve bu nedenle insanlarla ortak araya gelemediğini tamlayan Çelik, şöyleki konuştu:
"Şimdi evden yegâne başıma çıkıp markete yahut bakkala gidebiliyorum. Otobüse binen bir tanesi değildim. Artık otobüse yegâne başıma binip buraya gelebiliyorum. Otobüse binince geçmiş özellikle aşırı bulut yaşadım, nerede ineceğimi, nerede bineceğimi bilmediğim için. Hatta az buçuk ağlamıştım. İnsanın hürriyet kabil ortak duygusu varmış ve ego onu tattım. Bu mevzuda aşırı mutluyum. Hiç kimesne hayatıma karışma etmiyor ve kararlarımı kendim veriyorum. Çok ayrımlı şeyler bunların hepsi. Hep birilerinin yardımıyla, ortak servis yahut otomobille ortak bölgelere giderdim. Kendime güvenim yoktu. Hocalarım sebebiyle özgüvenimi kazandım."
Çelik, darülfünun imtihanlarına hazırlandığını ve en iri hayalinin avukatlık gerçekleştirmek bulunduğunu anlatarak, "Bunun beraberinde sporda gelişmek istiyorum. Çünkü spor hayatıma anca iyi girdi ki artırmak istemiyorum. Bırakırsam bu bana yakışmaz, ucunu tuttuğumu sonuna derece iletmek istiyorum. Hayallerimin ardı esna de uğur boncuğu devir ayrılmayacağım." biçiminde konuştu.
"Sporla yaşamına bu halde ortak temas yaptık"
Halk Eğitim Merkezi'ne mevrut engelli gençlerin eğitmenliğini eden Tuğba Gönenç ise Çelik ile tanıştığında yürüyemediğini ve bu nedenle gailesiz kızın kıç kaslarının aşırı cılız vaziyette bulunduğunu söyledi.
Başlangıçta derneşik egzersizlerle Çelik'in bacaklarındaki kasları güçlendirmeyi hedeflediklerini özetleyen Gönenç, bu süreçte gailesiz kızın ayrımsız sürede kendine bulunan güveninin de arttığını kaydetti.
Gönenç, Gençlik ve Spor Bakanlığının sağlamış olduğu olanaklarla ortak sene süresince verdikleri dersleri, gır gır ortak aktiflik durumuna getirdiklerini belirterek, "Gün süresince burada alan topu oynuyoruz. Diğer hareketleri ve spor yapıyoruz. AVM'ye gidip aşındırmak yiyoruz. Onun gerçekte dubara arkadaşlığını yaptık biz. Eda'nın ayrımsız sürede kendine itimatını kazandırıyor ahali bunlar. Yani sporla yaşamına bu halde ortak temas yaptık." dedi.
İlk özellikle evden çıkamadığı düşüncesince Çelik'i antrenmanlara kendisinin getirip götürdüğünü dile getiren Gönenç, şöyleki konuştu:
"Eda bu özverimi görmüş olduğu düşüncesince 'abla ego yapabilirim' niteleyerek ortak halde evden çıktı. Yalnız başına otobüse binebiliyor, markete ve AVM'ye gidebiliyor, gereksinimlerini karşılayabiliyor, faturasını ödeyebiliyor. Çünkü 6 ay süresince şişko ulaşımı ne kullanımı icap ettiğini ona anlattım ve asistan oldum. Onu topluma kazandırdığım düşüncesince aşırı mutluyum. Bakanlığın bizlere sunmuş olduğu bu imkanlara, devletimize tükenmez teşekkürname ediyorum."
Gönenç, Çelik'in engelli deyiş oranının faziletkâr olması zımnında Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (EKPSS) hazırlandığını belirterek, gailesiz kızın ortak işe girip zat parasını ve kazançlı özgürlüğünü kazanmasını dilediğini kaydetti.
"Engelli bireylerimizi Halk Eğitim Merkezi'ne bekliyoruz"
Altındağ Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cihan Yıldırım da engelli kişilere ulaşıp, onları yevmiye hayatla buluşturmak düşüncesince uğraş ettiklerini söyledi.
Çelik'e ulaşmalarının arkası esna ona dü hoca tahsis ettiklerini aktaran Yıldırım, "Hocalarımızın katkısıyla Eda'yı yürüyebilen, spor yapabilen ortak fert durumuna getirdik. Eskiden eve mahkum şekilde canlı Eda, bundan böyle hâlâ toplumsal ortak fert durumuna geldi. Eda kabil kızlarımıza misyon kılmak düşüncesince dört başı mamur engelli bireylerimizi ahali terbiye merkezine bekliyoruz." dedi.
Yıldırım, Halk Eğitim Merkezi'nde 3 bin 799 bölgede çörek verdiklerini ve şahısların ferdî gelişimlerine katkıda bulunmayı hedeflediklerini vurgulayarak, "Halk terbiye dendiğinde mahsus terzilik dantel kursları yerine, bundan böyle aşçılıktan tutun mobilyasız temizlemeye, manzume edindirme kurslarından yüzme kurslarına derece rastgele bölgede halkımıza misyon etmeye bitmeme ediyoruz." niteleyerek konuştu.