Adana
Dedesinin ve babasının Edirne'deki kalay atölyesinde 7 yaşlarında mesleğe etap atan Okan, giderek kalaycılığın inceliklerini öğrendi.
Yıllarca babasının yanı sıra kalaycılığı sürdüren Okan, Adana'daki tanıdıklarından Kazancılar Çarşısı'ndaki kalaycının hastalanıp mesleği bıraktığını duydu. Mesleğini Adana'da sürdürmeye değişmeyen verici Okan, endamsız müddet ilkin kente gelmiş olarak Kazancılar Çarşısı'ndaki kalaycının kepengini baştan açtı.
Okan, Anadolu'daki boğunuk çarşı geleneğinin en ehemmiyetli örneklerinden bir tanesi bulunan Kazancılar Çarşısı'nda zanaatını sürdürüyor.
Tarihi çarşıda, türap amonyak (amonyum klorür) sayesinde namına getirilen bakır kapları kalaylayan Okan, ata mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Kazancılar Çarşısı'nın akıbet kalaycısı Yaşar Okan, AA muhabirine, önemsiz yaşlarda öğrendiği mesleği sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Kalaycılığa önceki başladığı senelerde bakır kapların revaçta ve kalburüstü bulunduğunu özetleyen Okan, devir içinde mesleğin bulunmayan olmaya yüz tuttuğunu belirtti.
Mesleğinin ağır bulunduğunu fakat istekle yaptığını tabir fail Okan, "Ateş ocağının karşısında makul aşamalarla kalay işlemini yapıyoruz. İlk etapta ilaçlama işlemi var, hemen sonra kumlama işlemine geçiyor. Kumla iyi birlikte yıkanıyor, kumlanıyor. Eğikliği, kırıkları mevcut ise pınar oluyor. Ondan sonradan kalaya giriyor. Pamuk ve amonyak sayesinde kalaylama yapıyoruz." sanarak konuştu.
"Bu mesleğe uyanıklık yok"
Okan, Edirne'de öğrendiği ata mesleğini Adana'daki zamanı çarşıda yaşatmaya çalıştığını söyledi.
Mesleğinin ağır bulunduğunu özetleyen Okan, şunları kaydetti:
"Bakır eşyaları, çamaşır ve alaca aş kazanlarını, aşındırmak tencerelerini kalaylıyoruz. Zor birlikte işimiz mevcut gücün baş döndürücü iyi birlikte meslek. Şu anda bu mesleğe uyanıklık yok. Ben de buraya Edirne'den geldim. Bazen dükkana esermek düşüncesince öge alıyoruz. Çırağı tezgaha koyuyoruz, eş elini yakıyor, kaçıyor gidiyor ve sabahına gelmiyor."