Aksaray
Keleş, çocukluğundan bu yana müşterek tomar kiloları yüzünden günce yaşamında külfet çekmeye başlayınca kilo verme sonucu verip diyetisyene gitti.
Diyet programını aksatmayan Keleş, spor da yaparak dü buçuk senenin böylelikle 157 kilodan 62 kiloya düştü.
Toplamda 95 kilo vererek dimdik müşterek taayyüş basamak atan Keleş, bugün toy müşterek avlu yaşıyor.
Keleş, AA muhabirine, çocukluğundan bu yana ağır bulunduğunu ve 20 yaşından sonradan baş döndürücü kilo edinmeyi durduramadığını söyledi.
"Suyu güçlü yudum yudum içebiliyordum"
Bu süreçte diyet yapsa da kilo almaya davam ettiğini tamlayan Keleş, şöyleki konuştu:
"157 kilo olduktan sonradan koku şekerim yükselmişti, tiroitlerim aklık çalışmıyordu, uykuluk enzimlerim aşkın yüksekti. Suyu güçlü yudum yudum içebiliyordum, aşkın zorlanıyordum. Hareket edemiyordum fakat sonsuz oturuyordum. Eğilip kalkmakta zorlanıyordum. Lavaboya güçlü gidememe niteliğine gelmiştim. Eğilip çorabımı güçlü giyemiyordum. Yani kilolarım nice hastalıkla baş başa içtimai hayatımı da etkilemeye başlamıştı."
Keleş, henüz sonradan kentteki hususi müşterek hastaneye tedricen tagaddi ve diyetisyen Meltem Mutlu'ya başvurduğunu anlatım etti.
Kilo ita dolayısıyla diyetisyeniyle bu arada çıktığını özetleyen Keleş, şöyleki bitmeme etti:
"Eskiden sonsuz boş yiyordum. Şimdi, 3 anne defa ve 3 ara öğünle besleniyorum. Günde 3 litreden müşterek tomar su içiyorum. Sadece beslenmeme özen ederek ve su içerek verdim kilolarımı. Herhangi müşterek çok kiloluluk cerrahisi müdahalesi yapmadık. Kilolarımı verdikten sonradan gören beni tanıyamıyor artık. Sosyal çevrem gelişti. Arkadaşlarımla bundan böyle görüşebiliyorum. Günlük yaşamda henüz da aktifim. Daha aşkın spor yapıyorum. İstediğim üzere akım edebiliyor ve gezebiliyorum. 95 kilo verdikten sonradan benim düşüncesince ikinci müşterek avlu başladı."
"Kilo ita işi sade müşterek kez değil"
Beslenme ve diyetisyen Mutlu ise hastasının geçmiş vardığında şekerinin aşkın efdal ölçüde bulunduğunu ve gerilim sorunu yaşadığını söyledi.
Hastası Keleş'in akım kabiliyetinde de aşkın ağırbaşlı engellemeler yaşadığını özetleyen Mutlu, "Biz en önce erek belirleyerek ilerledik. Bu biçimde yavaş yavaş gittik. Hiçbir devir hususi gıdalar, bulunması ağır bulunan yiyecekler üstünden ilerlemedik. İlk basamak namına porsiyon kontrolünü hastamıza öğrettik. Öğün saatlerini sisteme soktuk ve su içmesini sağladık." diye konuştu.
Mutlu, hastanın ömür boyu bitmeme edebileceği akım kabiliyeti, fiziki etkinlik ve spor programını da diyet programının içine kattıklarını dile getirdi.
Hastanın geçmiş müşterek sene içinde 60 kilo verdiğini aktaran Mutlu, şunları kaydetti:
"Kilo ita işi sade müşterek kez değil. Her ay 4-5 kilo verebilecek biçimde ilerlemedik. Bazen özen ettiğimiz biçimde kilo almalar oldu. Bazen de tek beklemediğimiz yıllarda kilo verdiğimiz vakitler oldu. Geriye artan 35 kiloyu da müşterek buçuk yılda verdik. Asla tagaddi düzenimizi aksatmadık. Kilo ita mesleğinde düzen bağı aşkın önemli. Hastamız bu hale aşkın özen etti. Hastamız akla yatkın diyet, egzersiz, su ve hab düzeniyle baş başa kilosunu kaybetti."