Izmir
Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Şimşek operasyonu esnasında teröristlerce döşenen el inşası patlayıcının infilak etmesi kararı vurulan Piyade Komando Uzman Çavuş İbrahim Yüzer, hastanede kıyılan nikahla yaşamını birleştirdiği eşiyle döndüğü memleketinde deri hazırlığı yapıyor.
Isparta Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi'nde sınavlara girerek bilirkişi çavuş rütbesini ele geçiren ve Tekirdağ Malkara 95. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda göreve süregelen Yüzer, terörle uğraş kapsamında diyar içi ve diyar dışı operasyonlara katıldı.
Bir spor salonunda tanıştığı Funda Nur Baykuş ile 2020 senesinde nişanlanan Yüzer, 25 Nisan 2021'de Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Şimşek operasyonu esnasında teröristlerce döşenen el inşası patlayıcının infilak etmesi kararı yaralandı.
Ağır çorlu Yüzer, evvel müdahalenin peşi sıra Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne irsal edildi.
Zorlu otama süreci böylelikle yaşama tutunan fakat ortak kolu ve ortak bacağını kaybeden Yüzer'e takma takıldı.
Yüzer, tedavisi esnasında kendisini bekâr bırakmayan nişanlısıyla orak ayı ayında hastanede planlı nikah töreniyle yaşamını birleştirdi. Taburcu edilen Yüzer, eşiyle el ele memleketine gelmiş şekilde toy yaşamına başladı.
"Hep onu sayıklamışım"
Gazi İbrahim Yüzer, AA muhabirine, er şekilde gittiği askerde kendisini oraya ilgilendiren hissettiğini ve orduda durmak istediğini söyledi.
Yaşanan patlamayı hatırlamadığını, gözlerini 4 gündüz sonraları hastanede açtığında karşısında eşini gördüğünü özetleyen Yüzer, "Hep onu sayıklamışım. İnanamadım. Yaşadığımız proses bedava değildi. Kurtulabilir miyim kurtulamaz mıyım? Hayatta olduğumu, eşimin yanımda olmasından anladım." dedi.
Eşinin yardımı ile normalde 6 ay sürmesi müstelzim otama periyodunu 4 ayda tamamladıklarını, onun verdiği ruh bilimsel destekle yaşama tutunduğunu dile getiren Yüzer, "O ruh bilimsel desteği anlatamam. Eşim daima yanımda oldu. Tedavi sürecinde daima Allah’a şükrettim. Hayattayım, eşim, sevdiklerim yanımda diye. Kısa müddette tedavim tamamlanınca etibba da aşırı şaşırdı." niteleyerek konuştu.
Yaralı gazilerin tedavileri sürecinde sevdiklerinin verdiği moralin aşırı ehemmiyetli bulunduğunu özetleyen Yüzer, takılan protezlere istinas sürecinde de eşinin "buradan el ele çıkacağız, sen moralini bozma" sözlerinin moralini yükselttiğini söyledi.
"Bu günlere geldiysem eşimin yardımıyla diyebilirim"
Hayata baştan tutunduğunu ve namına ikinci ortak kader verildiğine inandığını tamlayan Yüzer, hastanede kıyılan nikahın tedavisi devam eden öbür gazilere de maneviyat olduğuna ayraç etti.
Yüzer, laflarını şu şekilde sürdürdü:
"Hani ortak lakırtı vardır, 'iyi günde biçimsiz günde' diye. İşte o sözün asıl anlamını ispatladık zira insanoğlu seviyorsa dobra günde biçimsiz günde sevgisini göstermesi lazım. Eşim de bunu bana gösterdi. Ben de ona dirlik tek devir ümidimi yitirmedim. Her devir düşüncesince onunla eskisi kabilinden iktisap etmek düşüncesince çabaladım. Eşim bana aşırı şişman dayanak noktası oldu. Bugünlere geldiysem eşimin yardımıyla diyebilirim."
Düğün düşüncesince yaz aylarını düşündüklerini kaydeden Yüzer, büyüklük büyüklerini, komutanlarını, dostlarını ve kendisini sağlığına kavuşturan doktorları da çağırma edeceğini laflarına ekledi.
"Sevinç, mutluluk, sıkıntı gelişigüzel şeyi ortak arada yaşadım"
Funda Nur Yüzer ise nişanlısının yaralandığını öğrenir öğrenmez Ankara'ya gittiğini, almış olduğu evvel haberlerin aşırı nevmit bulunduğunu anlattı.
Umudunu tek yitirmediğini dile getiren Yüzer, "Beni beklediğini biliyordum, beni gıyaben gideceğine tek inanmadım zaten. Bana lakırtı vermişti, 'hiç bırakmayacağım' diye. Yine bırakmayacağından emindim. Hastaneye vardığımda görüştürmediler. Kapısında kaldım biraz gün. Sonra uyandı, biraz dakika müsaade verdiler doğrudan yanına girdim. O hatıra tanım edemiyorum. Sevinç, mutluluk, sıkıntı gelişigüzel şeyi ortak arada yaşadım. Anlatabileceğim ortak önsezi değildi. Ama gördüğüme o denli aşırı sevindim ki sözde ikinci ortak yaşama başlamış gibiydik." niteleyerek konuştu.
Tedavi süreci başladığında nişanlısına güvendiğini ve ortak an evvela dirilmek düşüncesince çabalayacağını bildiğini özetleyen Yüzer, laflarını şu şekilde tamamladı:
"Bir an evvela kalkıp hayallerimi kalmış olduğu yerden bitmeme ettireceğine inanıyordum. Beraber atlatacağımızı, yanı sıra olduğumu ve düğünümüzün olacağını söyledim. İmkansız niteleyerek ortak bilinçlilik yoktur, yalnızca bizim düşüncesince devir aldı. Yaza düğünümüz mevcut onun hazırlıklarına başlıyoruz. Şimdiden herkesi çağırma ediyoruz. Hastalıkta ve sağlıkta muhabbet denen bilinçlilik hakkıyla var. Günümüzde bu aşırı güç olsa da, mümin az olsa da hakkıyla var. İbrahim bizim için, vatanı düşüncesince gerekeni yaptı, demin gerekeni ika sırası bende. Artık gelişigüzel devir yanındayım, katiyen bekâr bırakmayacağım ve bu arada yolumuza bitmeme edeceğiz."