Zonguldak
Ereğli'de canlı 60 yaşındaki Külah, cahillik yaşta yöneldiği hat sanatı düşüncesince İstanbul'a tedricen "hattatların reisi" ikrar edilen Hasan Çelebi'den öğüt almaya başladı.
Sakarya'daki hattat Nafi Özdin'den de sülüs (süslü yazı) ve meşk (hat sanatında dağ bayır yazmayı bellemek düşüncesince meydana getirilen çalışma) eğitimi alarak hat sanatında kendisini geliştiren Külah, evinin döşeme katında oluşturduğu atölyede nice işaret yürütme ederek sergiler açtı.
Bir taraftan nahtı da öğrenerek hattın estetiğini ahşaba yansıtan Külah, kentteki nice caminin mihrabını eserleriyle süsledi. Rahatsızlığından çevre naht çalışmasını yürütme etmeyen Külah, "benim düşüncesince ortak sevda" söylediği hat sanatını evvel günkü heyecanla sürdürüyor.
"Son yıllarda fotoğraf ika merakım oldu"
Hattat Mehmet Külah, AA muhabirine, 200'ün üstünde camide hat ve naht sanatını yürütme ettiğini anlattı.
Tablo namına 600'ün üstünde eserinin bulunduğunu aktaran Külah, sonuç yıllarda ortak de fotoğraf hazırlamaya iptila sardığını söyledi.
Kısa ortak çevrim çörek verdiğini dile getiren Külah, "Şu anda mektepli yetiştirmiyorum. Sanatın sonu yoktur. Her toy çevrim toy asar keşfetmek gerekiyor. Hat sanatı benim düşüncesince ortak sevdadır, onun düşüncesince tün uykumdan uyanıp yazılarla çalışır olduğum vakitleri baş döndürücü hatırlıyorum, hala da bitmeme ettiriyorum." dedi.
Külah, ilçede dü çevrim işporta çalışmalarının bulunduğunu belirterek, çocukluğundan beri ayrımsız merakını, hissiyatını sürdürdüğünü kaydetti.
Hat sanatıyla ait hızla gelişen teknolojinin büyüdüğü ortak düzlem olmadığını vurgulayan Külah, "Nedenini soracaktır olursanız, ortak cami imamı, reklamcı arkadaştan 2,5'a 2,5 ebadında ortak kur$an (Kur'an) resminin yapılmasını istemiş. Maalesef, onu yapamadılar. Ben bunu tuval üstüne yaptım, kısaca hızla gelişen teknolojinin onu yapamadığını gördük. Her devir el emeği cezaevi nuru, teknolojiden ileridedir." niteleyerek konuştu.