Okul alışverişi düşüncesince raflarda yerini meydan tür yazar kırtasiye malzemeleri düşüncesince hem veliler bununla beraber öğrencileri şekerli müşterek telaşe sarmış durumda. Günden güne gelişen istihsal teknolojisi ile de kalemden silgiye, defterden çantaya topu topu mahsulat hâlâ çok hücre seslenme edebilmesi düşüncesince değişik renkleri ve yöntemleri ile gelişigüzel hoşnutluk seslenme ayar oldu. Bu delik alıcı materyallerin muhteviyatında geçer not kimyevi bileşenler kendince uyarılarda mevcut İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Hilal Kuday, sonsuz kullanma yerinde hem teneffüs bununla beraber tenasül sorunlarına defa açabileceğini aktararak, “Kanser rahatsızlıklarına derece mesail görülebiliyor” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Hilal Kuday meydana getirilen tetkikat kararı içerikte mevcut kimyasalların yaşatabileceği keyif sorunları ile ilgili; “Bu mahsulat düşüncesince makul yönetmelikler var. Kokulu silgi, defter, kalem, kalemlik, plastik suluklar ve tagaddi çantaları kabilinden mamüllerin içinde meydana getirilen tetkikat kararında toluen, asetofenon, benzaldehit, polisiklik hoş ıtırlı bileşikler, tayyareci örgensel bileşikler ve ya kurşun, kadmiyum kabilinden ciddi metallerin bulunmuş yer aldığı belirleme edildi. Kimyasal yapılmaksızın olamaz üretimde yayımcı ki de gerekiyor fakat bunların sonsuz kullanımında bu malzemeleri kullanan şahıslarda giderek keyif sorunları oluşabiliyor. Özellikle alerjik reaksiyonlar kararı ten hassasiyetleri, flaş tahriş, derinlemesine periyodik kullanımda ise ilkin tayyareci örgensel bileşikler içeren ıtırlı malzemeler solumaya ilişkin kendisine geçmiş evrede başlangıç ağrısı sonra teneffüs yolu hastalıkları, tenasül sorunları fazladan kanser rahatsızlıkları kabilinden mesail görülebiliyor” dedi.
“Bu bileşenler banko olmamalı”
Bazı bileşenlere ilkin dikkat edilmesi icap ettiğini de aktaran Hilal Kuday, “Ticaret Bakanlığının hazırlamış yer aldığı Oyuncak Güvenliği Yönetmeliği'ne mucibince kırtasiye malzemelerinin birtakımı kimyevi bileşikleri içermemesi gerekiyor. Mesela ksilol, benzil benzoat kabilinden bileşikleri banko içermemesi gerekiyor. Ancak birtakımı maddeler ise imalat sırasında hassaslık oluşturmayacak halde kitap oranda bulunabiliyor. Bunlar ortada D-limonen kabilinden bileşikler bulunmaktadır. Bunlar düşüncesince belirlenen miktarlar talimatname kapsamında belirtilmiştir. Limitlere uyulduğu müddetçe yeğleme edilebilir” biçiminde konuştu.
“TSE ve CE simgeleri olmalı, kimlik okuması ve araştırması yapılmalı”
Doğru mamüllerin yeğleme edilmesi düşüncesince nelere dikkat edilmesi gerektiği kendince da tavsiyelerde mevcut Kuday, “Genel kendisine ürünün ambalajında ve ya etiketinde mamüllerin içinde ne yer aldığı yazar. Kullanma buyruğu ve kılavuzlarına bakılması gerekiyor. Ayrıca Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve CE simgelerinin mahsulat üstünde toprak almasına dikkat etmeliyiz. Çünkü Ticaret Bakanlığı bu ürünlerdeki kimyasalların miktarını arama ediyor. CE simgesi de Avrupa Birliği Standartlarının sağlandığını tabir fail müşterek simgedir. Bu dü remiz var ise o ürünü hâlâ şen satın alabiliriz” dedi. Kuday, başkaca www.gubis.gov.tr adresinden de mamüllerin arama edilebileceğini, satın alınamayacak bulunan mahsulat düşüncesince etraflıca bilgilerin şehir içinde bulunabileceğini aktardı.
“Daha mülevven ve ıtırlı ürünlere dikkat”
Son kendisine hâlâ mülevven ve ıtırlı mamüllerin keyif açısından hâlâ dokuncalı olabileceğini hatırlatan Kuday, “Genel kendisine mülevven bileşikler azo boyar içeriyorlar. Bunlar nitro grubu içeren ürünler. Bunlar da mülevven ve bembeyaz oluyorlar. Kokular açısından da bakılınca söz gelişi alerjik aksülamel maddesi benzaldehit içeriyor. Eser miktarın üstünde olduğunda alerjik reaksiyona etmen oluyor. Hatta toluen kanserojen özellik belirlenen miktarların üstünde ise dikme kansere defa açabiliyor. Genel kendisine kimyevi bileşikler eğer olmazsa olmazımız fakat makul müşterek limitleri var, yönetmeliklere uyan malzemeleri araştırarak kırtasiye alışverişlerini yaparlarsa şen ve metin müşterek görgü bilimi bilimi yaşamı geçirmiş olurlar” sanarak laflarını sonlandırdı.
Şeyda Ceylan Görgenç