Sakarya
Söğütlü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü evrak kayıt ofisinde memur memurin Muazzez (37) ve Hakan (45) Geçinir çifti, işteki dayanışmalarıyla çevrelerindekilerin ilgisini kazanıyor.
Eğitim ve memuriyet yaşamlarında yaşadıkları zorlukları azimleriyle gerilerinde bırakan müşterek bebek sahibi çift, engelli bireylerin kendilerine inandıkları takdirde rastgele bölgede güzel işlere imza atabileceklerini gösteriyor.
"Evde de bir, burada da biriz"
Şef memur Muazzez Geçinir, AA muhabirine, ilköğretimi Çanakkale'de görme engelliler mektebinde bitirdikten sonradan ortaöğretim eğitimini engeli namevcut yaşıtlarıyla aldığını anlattı.
Kazandığı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi gün bölümünü ufki intikal yaparak Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde tamamladığını tamlayan Geçinir, mezuniyetinin arkası sıra atandığı Van, İstanbul ve Sakarya'da çalıştığını aktardı.
Geçinir, memuriyete atandıktan sonradan da mücadeleyi bırakmadığını belirterek, "Şu anda lider kadrosundayım. Elimden geldiğince yükselebileceğim yere genişliğinde gelmeye çalıştım. Şube müdürlüğü mevcut güçlükle onu yapmış olup yapmayacağıma elan değişmeyen vermedim." dedi.
Evde değişiklikler tamir işlerini eşinin yaptığını, iş bölümünün yaşamın rastgele dalında bulunduğu kabilinden iş durumunda de meri bulunduğunu kail Geçinir, "Ben anca avantaj taslayan müşterek insanoğlu değilim. İş olduğunda ego uygunsam ben, eşim uygunsa o yapıyor. Evde de bir, burada da biriz." sanarak konuştu.
Geçinir, gözsüz bireylere ve ailelerine şu tavsiyelerde bulundu:
"Aileler önce ilkin çocuklarına güvensinler. Ne genişliğinde engellerlerse eve kapatırlarsa o genişliğinde menfaatlerini geliştiremez, yaşama tutunamaz, hayat boyu kendisini birisine kadın hisseder. Engelli arkadaşlarımızın da elden pes etmemesi, zorluklara huzur azmetmesi, yılmadan emek harcaması gerekiyor. Allah'ın izniyle de giderek muvaffakiyet geliyor."
"Kimseye kadın olmamak düşüncesince çabaladım"
Hakan Geçinir de ortaokulu bitirdiği tam görme engelinin çok etap artarak çoğalması ilişkin eğitimine boşluk özgülemek durumunda kaldığını, 6 sene süresince kendisini adeta eve hapsettiğini dile getirdi.
Bu biçimde sorunlarının üstesinden gelemeyeceğini anladığını dile getiren Geçinir, "Sonra Sakarya'daki Görme Engelliler Derneği'ne örgen oldum. İlk başlangıçta gitmedim fakat sonradan annemle bu arada gittiğimde baktım orada on paralık görmeyenler fark vardı. Benim acı tatlı sızdırılmış da olsa dalavere edecek genişliğinde fikir oluyordu. Onların gidişlerine, yürüyüşlerine ayrıca on paralık görmeyenlerin neymiş görüyormuş kabilinden basit yürümelerine tanık oldum." dedi.
Onları gördükten sonradan namına de inanma geldiğini özetleyen Geçinir, satranç turnuvalarına katıldığını ve sağlıksız artan ortaöğretim eğitimini belirgin öğretimden tamamladığını kaydetti.
"Bir şeyi isterlerse Allah'ın izniyle olur, kâfi ki istesinler"
İş sahibi olabilmek düşüncesince tahminî 15 sene uğraştığını, sınavlara, mülakatlara katıldığını tamlayan Geçinir, "Çalışma hayaliyle yaptım. 'Bir işim olsun, ondan sonradan Allah müsaade verirse yuva kurayım ve derneşik hayatım olsun' sanarak uğraştım. Kimseye kadın olmamak düşüncesince çabaladım. Hani derler ya 'bana balık yemeği değil, balık tutmayı öğret.' İşte ego baştan sona balık tutmayı öğrenme yolundan gittim." ifadelerini kullandı.
Geçinir, sınavlara girmekten yorulduğu tam eşinin yardımı ile akıbet müşterek kat denediğini ve kazanarak memuriyete atandığını anlatarak, şunları söyledi:
"Görme engelliler, güçlükle eş güçlükle hanım olsun, çocuklarını sıkmasınlar. 'Gidemezsin, yapamazsın, çarparsın, düşersin!' Bu mevzularda tek nesne demesinler. Zaten giderek ailelere inanma gelir. Arkadaşlarımız da tek devir bıkmasınlar, usanmasınlar. Bir şeyi isterlerse Allah'ın izniyle olur, kâfi ki istesinler."