Konya
Öğretmen babasının yürütme etmiş olduğu bu sanatla 6-7 yaşında tanışan 56 yaşındaki Hakan Demir, evvel babasını izleyerek, şimdi sonradan iane ederek ahşap yakmanın inceliklerini öğrendi.
Hobi kendisine yapmış olduğu sanatında giderek ustalaşan Demir, yetişek dünyasına da bitmeme ederek yer bilimi mühendisi oldu.
Demir, babasından artan atölyesinde kendini bu bölgede şimdi da geliştirerek, sanatını mesleği biçimine getirdi. Hakan Demir'in, Mevlana Müzesi civarındaki mağazalara gönderilmiş olduğu el emeği eserler, kenti görüşme edenlerden nazarıitibar görüyor.
Hazreti Mevlana'nın 748. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nin düzenlenmiş olduğu Mevlana Kültür Merkezi'nde sergilik açan Demir, eserlerini domestik ve ecnebi turistlerin zevkine sundu.
Demir, AA muhabirine, eskiden demiri ısıtarak yürütme ettikleri sanatı, bundan böyle akımı efdal krom nikel telle yaptıklarını söyledi.
Babasının ahşap yakma uğraşına hakimiyetinden, sanatın süresince yoğrularak büyüdüğünü tamlayan Demir, öğrenme döneminin tek bitmediğini dile getirdi.
"Elden ayaktan kesilinceye derece bitmeme edeceğim"
Sanatı, eli uz şakirt ilişkisine mucibince ameliye yaparak öğrendiğini ve kendini geliştirdiğini özetleyen Demir, "Bir okulu yoktu, bambaşka öğrenebileceğim müşterek çörek yoktu. Kendi gayretlerimle öğrendim. Zamanla bu işin üstünden kazanç yemeye başladım. Piyasada ayakta kalmanız düşüncesince yapmış olduğunuz işin ikrar edilir olması lazım. Mecburen dobra olmanız lazım." niteleyerek konuştu.
Demir, bayıla bayıla yapmış olduğu sanatı yürütme ederken kendisini kaybettiğini, adeta dünyadan ayrılıp ağız ağıza işine yoğunlaştığını aktardı.
Ahşabı yakarak işlemenin içsel müşterek atasözü taşıdığına inandığını vurgulayan Demir, şöyleki konuştu:
"Bu sanatın içsel tarafı insanoğlunun iç dünyasıyla alakalı. İster Allah'ı düşünün, icap Hazreti Peygamber'i düşünün, icap uğraştığınız bambaşka müşterek obje var ise onu düşünün. O sizin kalbiniz, dünyanız ve vizyonunuzla dayalı müşterek durum. Mevlana hazretlerinin 'Hamdım, piştim, yandım' lafı var. Ahşabı yakıp sanat yapıtı biçimine getirinceye derece geçmiş olduğu merhaleleri düşündüğünüz bugün tasavvuftaki merhalelerle bire müşterek şeyi görürsünüz. Ben yer bilimi mühendisiyim. Mesleğimden artma babamın mesleğine yöneldim. Severek bitmeme ediyorum. Allah müsaade verirse, aracısız ayaktan kesilinceye derece da bitmeme edeceğim."
Emek vererek itinayla meydana getirilen tek işin emeksiz olmadığına dikkati çekici Demir, "Severek yapmış olduğunuz devir ağırlık niteleyerek müşterek obje kalmıyor. Sevmediğiniz devir soluk ikrar etmek güçlü ağır geliyor. Arzu ederek, severek, isteyerek, yaşamın ve gerçeklerin sorumluluklarını ikrar ederek sanatımı yapıyorum. Bunların farkında olup bayıla bayıla yapmış olursanız gelişigüzel obje aşırı emeksiz kabil ve yaşama şimdi ülkücü bakarsınız." dedi.