Zonguldak
Zonguldak'ta gövdesi kızılcık ağacından yapılan, kezzapla renklendirilen ve çeşitli motiflerle işlenen Devrek bastonunun yaklaşık 40 yıldır üretimini yapan Ali Akçasu, makineyle üretilen ve ucuza satılan bastonların geleneksel el sanatını yok etmesinden endişe duyuyor.
Bekçilik yaptığı sırada yapımını öğrenmeye başladığı el ürünü Devrek bastonunda zamanla kendini geliştirerek usta olan 2 çocuk 6 torun sahibi 60 yaşındaki Akçasu, 40 metrekarelik atölyede yeniden doğuşun ve nesillerin sürekliliğini simgeleyen ilçeye özgü bastonların yapımını sürdürüyor.
Bildiklerini oğluna aktararak onun da kendisi gibi baston ustası olmasını sağlayan Akçasu, son yıllarda makine kullanımının yaygınlaşmasıyla azalan el sanat işçiliğinin gelecek nesillere aktarılarak bu kültürün yaşatılmasını istiyor.
Ali Akçasu, AA muhabirine, yaklaşık 40 yıldır baston yaptığını ve işini çok sevdiğini anlattı. "İyi ki bu işi öğrenmişim." diyen Akçasu, son yıllarda baston yapacak çırak yetiştiremediğini, insanların merak edip gelmediğini, bastondan para kazanmanın zorlaştığını dile getirdi.
"Her aşaması emek istiyor"
Akçasu, makinelerin el yapımı baston üretimini etkilediğini belirterek, "Bastonun sanatsal değeri öldü çünkü el emeğiyle yapılan bir baston en az 1,5 gün sürüyor ama makineyle yaptığınız zaman 1-2 saatte bir bastonu bitiriyorsunuz. O zaman da onun hiçbir özelliği kalmıyor." dedi.
El yapımı baston yapımına olan ilginin azalmasının kendisini üzdüğünü dile getiren Akçasu, "Geçmiş zamanlarda daha çok önem verilirdi baston yapımına ve bastonculara. Festivaller düzenlenirdi, onlara katılırdım. Oralardan çok güzel tepkiler alıyordum. Bastonu el emeğiyle sürdürdüğüm için çok mutluyum çünkü insanlar yaptığımız özel çalışmaları beğeniyorlar çünkü her aşaması emek istiyor." ifadesini kullandı.
Akçasu, el emeği baston yapımının unutulmaması için gayret gösterdiğini, oğlunu da yetiştirdiğini ve kendisinin baston yapımı üzerine üniversitede ders verdiğini aktararak, "Şimdi de torunlarımı yetiştirmeye çalışacağım. El yapımı Devrek bastonculuğunu yaşatmak ve geliştirmek için yaklaşık 40 yıldır bu işe emek veriyorum. Diğer ustalarımız da çocuklarını ve insanları bu işe yönlendirirse bu sanat eseri yaşamaya devam eder." diye konuştu.